Anasayfa > Köşe Yazıları  >  GERÇEK BAŞARININ SAHİPLERİ

GERÇEK BAŞARININ SAHİPLERİ



      Bazı insanlar vardır, dünya değiştirip ebedi aleme gideli yıllar olmuştur. İsimleri anıldığında ananların çehresinde tebessüm, gözlerinde umut, yüreklerinde huzur ve güven hasıl olur. Bizim çevremizde de öyle insanlar var. İsimleri anıldığında, onlarla geçirdiğimiz zamanları tekrar yaşayarak yüreğimizdeki huzur ve güveni tazeliyoruz. İşte böyle insanlar, vefatları üzerinden geçen yıllara rağmen, aradaki fani aleme rağmen yüreklerimize halâ huzur ve güven nakşedebilen insanlar, hayatlarını gerçek başarılara imzalar atarak bitiren insanlardır. Başarı üzerine çok yazılar yazıldı, çok sözler söylendi. Bizler de yazdık söyledik. Yazıp söylediklerimizin içinde her defasında, maddi başarılardan çok manevi başarılara değinmeye çalıştık. Somut başarılara manevi yollardan gidilirse gerçek başarı olacağına değindik. Bugün ise manevi başarılarıyla gönüllerde taht kuran insanları selamlayarak, gerçek başarıya ulaşmaya gayret eden insanların özelliklerine değinmeye çalışacağım. Ama önce Peygamber Efendimiz (S.a.v)’in başarı üzerine söylediği Hadis-i Şeriflerine değinmek istiyorum. Buyuruyorlar ki;

“Şu üç şeyi yapanlar her işte başarılı olurlar:

1-Yapacakları her işi Allah rızası için yaparlarsa,

2-Birlik ve beraberlik içerisinde olurlarsa,

3-Doğruluktan hiç ayrılmazlarsa.”

      Yapacağımız her işe başlarken kendimize sormamız gereken bir soru var kıymetli dostalar. “Ben bu işi nefsim için mi, desinler diye mi yoksa Allah rızası için mi yapıyorum?” Yapmaya niyetlendiğimiz işte Allah’ın rızasını en üstte koyarak yola çıkmak daha yola başlamadan başarı kapılarını açıyor. Yalnız kendimizi kandırmadan, niyetimize riya bulaştırmadan gerçekten Allah rızasını gözeterek ilerlemek başarıya ulaştırır. Allah’ım kalbimize senin rızanı kazanma arzusu ver. Herkes kendinden bilir örneği. Biz de kendimizden vermeye çalışalım kıymetli dostlar. Yazma yolculuğuna çıkarken, hakka aykırı olan hiçbir şeyi yazmamaya, toplumu ve kalpleri güzelleştirecek olanları yazmaya, doğru, dürüst ve temiz yazmaya niyetlendik. Bu niyetimiz ile inşallah Allah’ın rızasını kazanmaya muvaffak oluruz.

      Birlik ve beraberlik içerisinde olmak, burada cisim olarak bir arada olmaktan bahsetmiyor Peygamberimiz (S.a.v.). Kalplerin birlik ve beraberliğinden bahsediyor. Kalplerin iyi, güzel ve hayırda bir arada olmasından bahsediyor. Bizlere de iyilik, güzellik ve hayır yolunda kalplerimizin bir olabileceği dostlar nasip etsin rabbim.

      Doğruluktan hiç ayrılmamak, her işte başarılı olmanın anahtarı. Doğru olmak çok zordur kıymetli dostlar. Ateşten gömlek gibidir bazen. Ama en güvenlisidir. Doğru olan bazı durumlarda kaybediyor gibi görünse de toplumumuzda ‘Doğru olan dokuz köyden kovulur.’ Atasözlerinin muhatabı olsa da doğru olan mutlaka kazanır. Dokuzuncu köyden kovulmasına içerlemeden onuncu köyde de doğru olmaya devam eder. Çünkü doğruluk Allah’ın emridir. Çünkü doğruluk Resulullah’ın sünnetidir. Çünkü doğruluk, yüzyıllarca karşısında dünyanın titrediği bir ecdadın mirasıdır. Doğru olanlar mutlaka ama mutlaka kazanırlar. Hem fani alemi hem baki alemi kazanırlar. Doğru olanlar baki aleme göçtükleri vakit de taa oradan fani alemdekilerin gönüllerine merhem olurlar. Sözleriyle, yaşadıklarıyla ardında bıraktıklarına ilham olurlar. Bu gerçek başarı değil de nedir?

      Gerçek başarı sahipleri yumuşak huyludur. Çabuk sinirlenmezler. İşlerinde sükûneti üstün tutarlar. Sakinlikle düşünerek hareket ederler. Aceleye mahal verip şeytanı işlerine karıştırmazlar. Gerçek başarı sahiplerinin söyledikleri nettir. Lafı evirip çevirmezler. Boş sözler ile kendilerini ve çevrelerindekileri yormazlar. Onun için o insanlar bir şey söyleyecekleri vakit çevrelerindekiler pür dikkat kesilirler. Gerçek başarı sahipleri takdir etmeyi bilirler. Takdir ederek insanları gayrete getirirler. Gayret edip çalışan insanların, bulundukları ortamlara başarı getirdiklerini bilirler. Gerçek başarı sahipleri teşekkür etmeyi önemserler. Peygamber Efendimiz (S.a.v.)’in “İnsanlara teşekkür etmeyenler Allah’a şükretmezler.” Hadis-i Şerifini bilirler. Şükredilen şeyin çoğaldığını da. Gerçek başarı sahipleri dinlemeyi bilirler. Gerektiğinde ‘peki’ deyip işi ehline bırakmayı da. Her işe müdahale etmek onların huyu değildir. Gerektiğinde gerektiği kadar müdahale ederler. Ancak ortada bir zulüm var ise adaleti sağlamak için ellerinden geleni yaparlar. Gerçek başarının sahipleri özür dilemeyi bilirler. Ve özür dileyenin özrünü kabul ederler. İnsanlarda kusur aramazlar. Daha çok kendi kusurları ile meşgul olup onları düzeltmeye harcarlar enerjilerini. Gerçek başarının sahipleri insana değer verirler. Makam, mevki, meslek, meşrep, ırk, zenginlik ya da fakirlik onlar için ölçü değildir. İnsandır asıl olan. Yaratandan ötürü severler yaratılanı. Gönüllere neşe ve huzuru ekmeyi başaranlardır onlar. Onlardan biri ile muhabbet etme fırsatı bulduğunuz vakit kendinizi kontrol edin. Muhabbetlerinin devam etmesini isterken bulacaksınız yüreğinizi.

       Böyledir gerçek başarının sahipleri, onların gözleri iki cihana bakmayı sever. Onların yürekleri ölümsüzlük ekmeyi sever. Onların dilleri gönüllere hitap etmeyi sever. Onların dünyasında kapitalist sistemlerin ciroları anlam ifade etmez. Üst üste konulan diplomalar etkilemez onları. Onların derdi büyüktür. Onların derdi insandır. Fani alemde insan kalmayı başarmak, insan kalmak için gayret gösterenlerin yollarını temizlemek, aydınlatmak, işlerini kolaylaştırmaktır onların dertleri. Yürekleri gülistana çevirmektir onların dertleri. Gerçek başarının sahiplerinin duasıdır, “Dünyaya insan gelenlerin baki aleme insan olarak gidebilmeleri.” Bizler de onların dualarında yer alabilenlerden oluruz inşallah.  

       Bu saydıklarımızla sınırlı değildir başarının gerçek sahiplerinin özellikleri. Biz burada ancak bir kısmına değinebildik. Bizler de gerçek başarının sahipleri arasında yer alabilenlerden olur muyuz? Bilinmez… Ancak karınca misali yolda olmak da umut eker yüreğimize. Gerçek başarıyı hayâl eden kıymetli yüreklere selam olsun…

Saygılar, sevgiler.


Sıradaki Habere Kaydır