Anasayfa > Köşe Yazıları  >  ÖTENAZİ

ÖTENAZİ



Bugün hiç hoş olmayan, insanın tüylerini ürperten, ne kadar düşünsem de insanların bunu neden istediklerini anlayamadığım bir konudan, ötenaziden bahsedeceğiz kıymetli dostlar. Değerli İlknur Hocamın tavsiyesi ile kaleme almaya çalıştığım ötenazinin önce tanımı ile başlamak istiyorum.

       Ötenazi, hayatını sonlandırmak isteyen kişilerin, doktor ya da sağlık ekibinden destek alarak hayatına son verme durumudur. Ötenazinin çeşitleri vardır. Aktif, pasif ve dolaylı ötenazi olmak üzere üç çeşit ötenazi vardır. Aktif ötenazi, sağlık durumu yaşamaya müsait insanların isteyerek doktorlardan ya da sağlık ekiplerinden destek alarak hayatlarına son verdirmesidir. Pasif ötenazi ise bitkisel hayatta olan ya da bir ilaca, cihaza bağlı olarak yaşamak zorunda olan hastaların, hayatını devam ettirmesini sağlayan ilacı vermemek ya da bağlı olduğu cihazı kapatarak yapılan bir yöntemdir. Dolaylı ötenazi ise hasta olan kişilerin tedavi aşamalarına rağmen iyileşme umudu yoksa ya da istenen düzeyde iyileşme gösteremeyecekse, kendi rızası ile deneysel çalışmalarda denek olmayı kabul etmeleri. Kendilerine bildirilen ölüm riskini kabul etmeleri sonucu olur. Ülkemizde aktif ve pasif ötenazi yasal değildir. Yasalar buna izin vermez. Dolaylı ötenazi de kanunen yasal olmasa da uygulamaya açık noktalarının olduğu biliniyor.

       Bu yazıyı yazmadan önce birkaç ötenazi videosu seyrettim. Yazıyı yazarken ruhum acı çekiyor. Çünkü ölürken acı çeken insanları görmek dehşet verici. Ölen insanları görmekten daha dehşet verici olansa, bile isteye ölen insanın yakınlarının, ‘ölüm hakkı’ safsatasına sığınarak ölüşünü sinema izler gibi izlemeleri… O zehri içen kişi ölürken su istiyor, oradaki görevli ‘Hayır bu işlemde su içemezsiniz.’ Diyor. Ölen kişinin eşi elinden tutarak destek oluyor. Allah’ım bu nasıl bir şey?

       Şükürler olsun ki bizim ülkemizde yasak olan bir uygulama bu. Ancak bazen insanların çelişkiye düştükleri pasif ötenazi hakkında dünyada ve yer yer ülkemizde tartışmalar oluyor. Bunu savunan kişiler, “Zaten yıllardır bitkisel hayatta. Fişini çeksek ne olur? Ha yaşamış ha ölmüş. Hayatla bir bağı yok ki.” Diyorlar. Yıllardır bitkisel hayatta olup iyileşen hastaların varlığını yok saymaktır bu. Allah’ın bu şekilde yaşatmaya takdir ettiğini katletmektir. Evet o kişi bitkisel hayatta ancak ölü değil. Yani ruhu bedeninden ayrılmamış henüz. Çıkmamış candan umut kesilmez. Böyle kişilerin tabiri caizse fişini çekmek de i cinayettir.

       Hak ve batıl dinlerde ötenaziye ruhsat verilmemiştir. Bizim dinimiz bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek gibi olacağını vurgular. İntiharı ise yasaklar. Ötenazi intihar etmek isteyen kişiye doktorların yardım etmesidir. Dolayısıyla onun günahına ortak olmasıdır.

       Bütün bu bilgilere herhangi bir yerden ulaşabiliriz. Ancak asıl değinmek istediğim konu insanlar ötenaziyi isteyecek duruma nasıl geldiler? Ya da ötenazinin serbest olduğu ülkelerde serbest olmasının nedeni nedir? Seyrettiğim videolarda ötenazi isteyen kişiler yaşlı kişilerdi. Sanırım ötenaziyi talep edenlerin çoğu yaşlı insanlar…

       Yıllarca çevresine, eşine, çocuğuna, sevdiklerine yük olmayan bu insanlar, yük olduklarını hissettikleri zaman hayatlarına son vermek istiyorlar büyük ihtimal. Gen yaşta ötenazi isteyenler belli ki hayatlarını ferahlatacak bir çıkış noktası bulamıyorlar. Hayatlarında onların ruh dünyalarını güzelleştirerek hayata bağlayacak olgular ve insanlar yok.

       İnsan en çok yaradılışına uyan davranışlarla huzur bulur. İnsanlık yaratılış gayesinden uzaklaştıkça, yaratılışına, fıtratına ters düştükçe insanlığını kaybediyor. İnsanlığını kaybetmeden ruhunu dinginleştirebilenler, küçük şeylerden mutlu olmayı başaranlar, yaratılan her şeyin arkasındaki hikmeti sorgulayıp maneviyatını zengin tutmaya çalışanlar, yaşları ne olursa olsun hayatı halâ yaşamaya değer görüyorlar.

       Asıl olan yaşama hakkıdır. ‘Ölümü isteme hakkı’ sözleriyle ötenaziyi olağanlaştırmak, intihardır!.. Cinayettir!.. İnsan, insani duyguların yaşadığı ölçüde yaşar. Ötenazi ile sadece insanlar ölmüyor. İnsani duygular da ölüyor. Seyrettiğim videolarda yanı başında ölüme giden yakınlarının son anlarına tanıklık eden insanların, ötenazi yapılan kişiye su vermediklerini gördüğümde anladım bunu… Ötenazi yapılan kişi ölürken o odada bulunanların insani duygularının da ölüşünü seyrettim aslında.

       Yaşayan insan her zaman umuttur. Yaşayan insan yaşatır. Canıyla, kanıyla, ruhuyla yaşayan insan, insanlığı yaşatır…

       Dilerim ülkemizde ötenazi felaketi olmaz. Yaşayabilmek ve insanlığı yaşatabilmek dileğiyle.

Saygılar, sevgiler.


Sıradaki Habere Kaydır