Anasayfa > Köşe Yazıları  >  ÖNCE HAYAL KURMALI İNSAN

ÖNCE HAYAL KURMALI İNSAN



       Çok güzeldir hayal kurmak. Hayalleri için mücadele etmek, emek vermek, çalışmak çok güzeldir. Hayallerine ulaşmak için yola girmek, yoldaki engelleri aşma gayreti göstermek, düşse de kalkmayı bilmek çok güzeldir. Bunlardan daha güzeli, hayallerine giden yoldan, bütün engellere rağmen çıkmamayı başarmak, istikamete ulaşıp, hayallerinin gerçekleştiğini görmektir. Elbette ki kolay değil hayallerine ulaşmak; emek, gayret ve sabır ister. Bütün bunları göstererek ulaştığın sonuçtan, ulaştığın hayalinden daha lezzetlisi daha güzeli yoktur dünyada. Bu güzelliğe, lezzete ulaşabilmenin ilk adımı hayal kurmaktır. Ne olursa olsun hayal kurmaktan vazgeçmemektir.

       Sokakta yürürken, sekizinci sınıfta olduklarını tahmin ettiğim üç genç önümde yürüyordu. Konuşuyorlar, arada şakalaşıyorlardı. Muhabbetlerine güle kaynaşa devam ederken, ortada yürüyen genç, “Ben uzay mühendisi olmak istiyorum.” Dedi. Konuşmalarına o andan itibaren kulak misafiri oldum. Yanındaki arkadaşlarının ne diyeceğini merak ediyordum. Sol tarafındaki arkadaşı,

“Oğlum senin derslerin çok iyi değil ki nasıl olacaksın? Olamazsın, boşuna hayal kurma.” dedi. Yüzlerini göremiyordum ama bu cevabı alan çocuğun çok üzüldüğünü, hayallerinin yıkılmış olabileceğini düşünerek, konuşmaya müdahale etmek istedim. İstedim de bir yanım, “Boş ver, müdahale etme. Genç onlar, konuşup geçerler, kafaya takmazlar.” diyor. Diğer yanım ise, “Ya çocuğun hayalleri yıkıldıysa, gayret bile göstermeden bu hayalinden ya vazgeçerse.” diyordu. Tam müdahale etmeye, ümit verici birkaç kelime söylemeye karar vermiştim ki, diğer arkadaşı başladı söze.

“Neden ‘olamazsın’ diyorsun ki? Belki çok gayret gösterecek. Belki dersleri senden daha iyi olacak. Belki sınıfın ya da okulun en çalışkan öğrencisi olacak. Onu bırak önünde daha lise var. Belki orada çok başarılı olacak. Üniversite sınavını kazanacak belki de. Kim bilir ilk bine girecek belki. Nereden biliyorsun da çocuğun hayallerini yıkıyorsun? Olursun arkadaşım, çalışırsan uzay mühendisi de olursun. Uzaya da gidersin. Hem belki de beraber oluruz uzay mühendisi. Belki beraber çalışırız. Ne dersin?” Az önce olumsuz konuşan arkadaşının sözlerine sessiz kalan çocuk, moral verip, “Belki beraber çalışırız ne dersin?” diye soran arkadaşına coşkuyla cevap verir.

“Allah derim Allah!.. Çok istiyorum oğlum çok. Kaç gündür bu hayalle yatıp bu hayalle kalkıyorum. Kafama koydum. Bu hayalim için çok çalışacağım. Vazgeçmeyeceğim hayalimden.”

       Onların konuşmalarını tebessümle dinledim. Hatta gurur duydum. Moral veren arkadaşına, “Helal olsun sana.” dedim içimden. “Helal olsun! İnsanın senin gibi arkadaşları olmalı.”

       Bazı insanlarda, öğrenilmiş çaresizlik hissi vardır. O his hem kendisini hem çevresindekileri olumsuz etkilerken, hayal kurmalarına engel olur. İstedikleri şeye çok çalışsalar da ulaşamayacaklarını düşündürürler. Onun için en başında kestirip atarlar. O şeyin hayalini kurmayı bile istemezler. Daha doğrusu, hayal kırıklığına uğramaktan korktukları için hayal kurmaktan da korkarlar. Oysa önce hayal kurmalı insan. Hayallerini gerçek gayretle, emekle süslemeli. Ulaşmak için koşmalı. Hayat, hayallerle gerçekler arasında bir maraton değil miydi zaten? Bu maratona başlamanın ilk şartı ise hayal kurmaktır. Önce hayal kurmalı insan…

       “Benim bir hayalim vardı. Gerçek oldu.” Cümlelerini kuran, nice başarılara imzalar atmış, insanlar var tarihte. Hatta günümüzde. Onlardan birisi neden biz olmayalım? Hem Allah hangi gayreti boşa çıkartmış? Hangi emeği hiçe saymış? Görülmüş şey değil. Allah emeklerimizi ziyan etmez. Etmez! Allah, hiçbir emeği ziyan etmez! Yeter ki hayal kuralım ve bu uğurda alın teri dökelim. Evet belki de tamamına ulaşamayız hayallerimizin. Ama yüzde seksenine hatta yarısına bile ulaşsak kâr değil mi?

       Korkmayalım hayal kurmaktan. Kurabildiğimiz en büyük hayali kuralım. Elimizden gelen en iyi gayreti gösterelim. ‘Hayallerimizin yarısına ulaşsak da kârdır.’ dedik. Oldu ki bütün gayretimize rağmen, hayalimizin gerçekleşmesi nasip olmadı. Yine de korkmayalım, hayal kırıklığına uğramaktan. Hayalimize ulaşamasak da o yolda edindiğimiz tecrübe, mutlaka bir yerlerde işimize yarar. Belki de başka bir hayalimiz, o tecrübenin sağlam temellerinin üzerine inşa olur…

       Emekle süslenen bütün hayallerimizin gerçekleşmesi ümidi ve dileğiyle.

Saygılar, sevgiler.


Sıradaki Habere Kaydır