YIKILAN HATAY TARİHİ YAPILARI

Kıymetli okuyucularım bu yazımızda sizlere Hatay’da yıkılan, büyük zarar gören yapıları kısaca derlemesi çalışıcam Rabbim ölenlere rahmet, yaralılara şifalar ve kalanlara ise kolaylıklar versin inşallah. Hatay bölgesine yardım amaçlı gittiğimde yerleri görme imkanımda oldu maalesef daha gördüğüm bu yapıların şimdi o hallerinden yıkık yada birkaç duvar kalmış durumda Kültür ve Turizm Bakanlığı bu eserlerin bulunduğu yerleri herhangi bir karışıklık çıkmasın diye özellikle işaretleyip “Aslına uygun bir şekilde restorasyon yapılacaktır” levhalarını astığını müjdesini vermek istiyorum bir nebzede olsa yüreğimize su serpen bir husus oldu bunun için tüm yetkililere sonsuz teşekkürlerimi milletimiz, gazetemiz ve şahsım adına sunmak istiyorum. Birlikte yeniden inşa edip, yaralarımızı soracağız kıymetli okuyucularım…
Habib-i Neccar Camii
Türkiye sınırları içinde inşa edilen ilk cami olarak bilindiği için Habib-i Neccar’ın manevi değeri oldukça büyüktür. Antakya’daki 14 asırlık Habib-i Neccar Camii yapısı
Hatay’ın en büyük ilçesi olan ve eski Antakya’da bulunan Kurtuluş Caddesi üzerindeki 14 asırlık Habib-i Neccar Camii, Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremin ardından yıkıldı.
638 yılında Müslüman Araplar tarafından inşa edilen Habib-i Neccar Camii, birçok depremi atlatmış ve pek çok tadilat görmüştü.
Yapım tarihi 7’nci yüzyıla dayanan ve içerisinde caminin yanı sıra iki türbe, medrese ve 19’uncu yüzyılda inşa edilen bir şadırvan bulunan Habib-i Neccar, depremin ardından yakınında bulunan tarihî Yeni Hamam da yerle bir oldu.
Daha önceden yaşanan depremlerde de hasar gören Habib-i Neccar Camii ve minaresi birçok kez yenilenmişse de 6 Şubat depreminin ardından yapıdan geriye sadece moloz yığınları kaldı.
Antakya Ulu Camii
Hatay ili Antakya merkez ilçesinde yer alan külliye cami, medrese, yazlık cami, şadırvan, iki adet türbe, çeşme, imaret ve dükkânlar gibi farklı dönemlerde inşa edilmiş yapılardan meydana gelmiştir. Caminin inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bu konuda tesbit edilebilen en eski veri minarede bulunan satrançlı kûfî kitâbedeki 670 (1271) tarihi olup Memlük Sultanı I. Baybars’ın şehre hâkim olduğu döneme aittir. 1265’te (1849) Câmi-i Kebîr ve bitişiğindeki yazlık cami tamirat görmüştür. Külliyedeki kitâbelerden minarenin 1117 (1705) ve 1206 (1791-92), batı kapısının 1250 (1834-35), medresenin 1265 (1849), caminin 1293 (1876) yıllarında onarım gördüğü öğrenilmektedir. Külliyeyi oluşturan yapıların son onarımları 1986 ve 2002 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiştir.
Hatay Meclis Binası
Günümüzde Hatay Valiliği olarak kullanılan bu binanın inşasına 1927 yılında başlanmış ve 1928 yılında tamamlanmıştır.Binanın mimari projesinin Halep’li ve Beyrut’lu bir mühendis tarafından çizildiği, uygulamasının ise yerli ustalar tarafından yapıldığı bilinmektedir.Yapının ihtiyacı olan mali kaynak, zamanın İskenderun Sancağı İdari Meclisi tarafından karşılanmıştır.
Bina, tipik Akdeniz mimarisi özelliklerini taşımaktadır.Yapının taşıyıcı sistemini ; kaba yonu, moloz taş beden duvarları ve avlu etrafında iç çekirdeği oluşturan betonarme kolonlar oluşturmaktadır.
2 Eylül 1938 tarihinde kurulan Hatay Devleti’nin siyasi ömrü 10 ay 21 gün olmuştur.Hatay Millet Meclisi 2,3,6 Eylül 1938 tarihlerinde olmak üzere 3 toplantısını halen köprü başı mevkiinde bulunan Millet Meclisi binasında yapmıştır.Hatay Devleti’nin 2,3,6 Eylül 1938’deki bu 3 günün haricindeki siyasi ömrünün tamamında da bu bina hem Cumhurbaşkanlığı’na, hem Başbakanlığa, hem de Hatay Devleti Millet Meclisi’ne ev sahipliği yapmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde sıradan bir il olmayı bağımsız devlet olmaya tercih edişleri ile Hataylılar, tarihe mal olan bir kadirşinaslık örneği göstermişlerdir.İşte, 29 Haziran 1939 tarihinde 40 milletvekilinden oluşan Hatay Devleti Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne katılma kararını oy birliği ile bu binada almıştır. Bu nedenle binanın Hatay’ın ve Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde anı değeri taşıyan özel bir önemi vardır.
2009 yılı sonlarında başlayan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri 2010 yılında tamamlanmış ve hemen arkasından restorasyon uygulamasına başlanmıştır.Yapı, özgün haline sadık kalınarak onarılmış ve 2011 yılında Hatay Valiliği olarak yeniden hizmete açılmıştır.
Hatay’ın yeniden Türkiye’ye katılma süreci 5 Temmuz 1938’de başladı. Hatay Millet Meclisi, 29 Haziran 1939’da oy birliği ile Türkiye’ye katılma kararı aldı. 23 Temmuz 1939’da Pazar günü saat 11.40’ta yapılan Anavatana katılış töreninde, Antakya’da kışladan Fransız bayrağı indirilerek Türk Bayrağı çekildi. Böylece, Türkiye’nin 67’nci Vilayeti kurulmuş oldu.
İskenderun Latin Katolik Kilisesi
16. yüzyılda İspanya’da kurulan Çıplak Ayaklı Karmelit Rahibeler Tarikatı üyeleri, 1858’de İskenderun’a gelerek yeni bir kilise inşa etmeye başladılar. Kilise, 1888’den 1901’e kadar çıkan bir yangından sonra yenilendi. İbadethane bölümü ise depremde yıkıldı.
Hatay Uzun Çarşı
Hatay’da ticaretin kalbi olarak bilinen çarşı, eski Antakya evlerinin arasında yer almakta ve içinde hanlar, hamamlar, camiler bulunmaktadır. Depremde çarşının bir kısmı hasar aldı.
Darb-ı Sak Kalesi
Darb-ı Sak Kalesi, milattan önce 333 yılında Pers kralı Darius’un İssos Savaşı’ndan önce Büyük İskender’e karşı kurduğu ve Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ın 1084 yılında Antakya’yı fethinden sonra fethettiği kalelerden biriydi. Ancak depremle birlikte içerisinde de bulunan Bayezid-i Bistami Türbesi’nden geriye hiçbir şey kalmadı.
Hatay Sarı Selim Camii
Sokullu Mehmet Paşa’nın 1574 yılında Mimar Sinan’a yaptırdığı bu cami; medrese, sıbyan mektebi, arasta, han, tabhane, imaret, hamam ve çeşmeden oluşan bir külliyeye sahiptir. Caminin ibadet alanını örten büyük kubbe, daha küçük iki kubbe ile desteklenmiştir. Külliyenin bedesteni, kervansaray ile cami arasında yer alır. Buradaki beş satırlık kitabeden anladığımız kadarıyla, 1574-1575 yılları arasında inşa edilmiştir. 16. yüzyıl klasik Osmanlı mimarisi üslubuna bir örnek olan caminin minaresi ise depremde yıkıldı.
bilinen Hacı Yusuf Taş Camii depremde yıkıldı.
Antakya Protestan Kilisesi
Hatay’da Fransız yönetimi sırasında elçilik ve Fransız Bankası olarak hizmet veren Antakya Protestan Kilisesi, depremde yıkıldı.
Antakya Ata Koleji
1902 yılında Kuzey Suriye milletvekili Bereketzade Rıfat Ağa tarafından yaptırıldı. İstanbul saray tipine göre planlanarak sarayların tüm özelliklerini taşıyacak şekilde inşa edildi. Tüm dış balkon ve pencere modelleri Osmanlı sarayı ve taş oyma balkon tipindedir. Taş ve inşaatçılar Halep’ten getirilmiştir. Rıfat Ağa’nın 1907’de kolera hastalığından ölmesi üzerine yalı, 1909’da tamamlandı. Şimdi ise depremde ağır hasar alan yapılar arasında.
Antakya Azizler Petrus ve Pavlus Rum Ortodoks Kilisesi
İlk olarak ahşap şekilde inşa edilen kilise, 1872 depreminde yıkılmış ve yanarak yerle bir olmuştu. Yanan kilise binasının yerine yapılan yeni yapı, taş oymacılığıyla Bizans mimarisinin çok güzel bir örneğini yansıtıyordu. Depremle birlikte kilise harabeye dönüştü.
Tarihi Affan Kahvesi
Affan Kıraathanesi, 1911 yılında Fuat Sahilli tarafından yaptırılan ve 1913 yılında tamamlanan iki katlı taş binanın alt katında yer almaktadır. Fransız mimarlar ve Halepli duvar ustalarının eseri olan bu yapının inşası sırasında Roma dönemine ait su dolu bir kuyu keşfedildi. Tarihi yapısını koruyamayan kahvehane, depremde büyük hasar gördü.
Hatay Valiliği Binası
Hatay Valiliği olarak kullanılan bu binanın inşasına 1927 yılında başlanmış ve 1928 yılında tamamlanmıştır.Binanın mimari projesinin Halep’li ve Beyrut’lu mühendisler tarafından çizildiği,uygulamasının ise yerli ustalar tarafından yapıldığı bilinmektedir. 20 Şubat’ta Hatay’da gerçekleşen depremle birlikte tarihi bina yıkıldı.