Anasayfa > Köşe Yazıları  >  TOPLUM İYİLERLE GÜZELLEŞİR

TOPLUM İYİLERLE GÜZELLEŞİR



İyi insan olmak, güzel insan olmak önemlidir. Toplumun hava gibi su gibi ihtiyacı var o iyi ve güzel insanlara. Her ne kadar, “Devir kötü. İyi insan kalmadı. Herkes kendini düşünüyor. Kimse kimseye bakmıyor.” gibi söylemlerle çokça karşılaşsak da yüzümüzü güldüren, içimizi ısıtan, geleceğe güven ve umutla bakmamızı sağlayan örneklerin sayısı da az değil. O örneklerden birini anlatacağım size bugün. Sizin de içiniz ısınsın, geleceğe güveniniz perçinlensin diye.
Pazartesi günü otobüs durağında bekliyorduk. Otobüsün gelme saatine yakın durak kalabalıklaşmaya başladı. Yetmiş ya da yetmiş beş yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir teyze yanaştı yanıma. Kar beyazı başörtüsünün oyalarında işaret ve baş parmağını kavuşturarak gezdirdi. “Kızım sen nereye gidiyorsun?” dedi. Gideceğim yeri söyledim. Belli ki kendisine sormamı istediği için bu soruyu yöneltmişti. Durumu anlayınca, “Sen nereye gideceksin teyze?” dedim. “Ben çarşıya gideceğim. Buradan çarşıya giden otobüs geçiyor mu?” “Evet geçiyor. Geldiğinde sana haber veririm.” Dediğimde. “Peki olur kızım.” Deyip gölgeye geçti. Otobüs gecikince. Bir o tarafa bir bu tarafa bakındı. Durağın hemen arkasında ki dükkânda durdurdu bakışlarını. Yanında bekleyen genç hanımefendiye, “Bu arkada ki dükkânda su satılır mı?” diye sordu. Öğrenci olduğunu tahmin ettiğim genç hanımefendi,
“Sen susadın mı teyze? Su mu istiyorsun?” dedi.
“Evet susadım. Buralarda var mı alabileceğim yer?” dediğinde.
“Sen bekle teyze, hemen alıp getireceğim.” Cevabını verip hızlıca elli metre kadar uzaklıkta bulunan büfeye doğru ilerledi. Suyu alıp teyzenin yanına geldi. Şişenin kapağını açıp suyu teyzeye uzattı. Teyze susuzluğunu gidermeden,
“Kızım kaç lira bu su?” dedi.
“Önemli değil teyze.” Deyip teyzeden birkaç adım öteye gitti. Sanırım suyun parasını vermesine engel olmak için öyle yaptı. Genç hanımefendinin yürekten davranışı içimi ısıttı. Yaptığı iyilik çok büyük değildi. Lakin insanın karakteri ayrıntılarda ve küçük şeylerde gizlidir. Ne güzel yakışmıştı o iyilik hanımefendiye. Abartılı durmuyordu. Eksik değildi. İyilik ile hemhal olduğu, bunu herhangi biri için her zaman yapabileceği belliydi. Üniversite öğrencisi sandığım hanımefendinin yanından az sonra üzerinde ortaokul forması olan bir öğrenci geçti. “İyi akşamlar öğretmenim.” Dedi. Tebessüm etti, başıyla onay vererek zarif bir şekilde “İyi akşamlar.” Dedi. Zarafet, iyilik, güzellik karakterine işlemiş bir insandı karşımdaki. Durakta bulunan herkes şahit oldu bu güzel olaya. Bulunduğu ortamdakilerin bir tanesine bile ilham olduysa bu davranışı, ne mutlu o hanımefendiye… Ne mutlu bize… Ne mutlu topluma… Ayrıca bu kişi bir öğretmendi. Elinde şekil bulacak nice çocuklar vardı. Ve hepsine karakterine işleyen iyilik ve güzelliği aşılamaya çalışacaktır. Bu öğretmenin elinden çıkan çocuklar ne kadar güzel olur kim bilir. Toplum böyle güzel insanlarla ne kadar güzelleşir…
İyilik sanıldığından çok daha hızlı yayılır. Çünkü fıtratımızda vardır iyi olmak. Yardım etmek. İnsan fıtratına uygun yaşadığı sürece mutlu olur. Toplumların gelişmesinin, ilerlemesinin yolu ise iyilik, güzellik ve özveri köprülerinden geçer. Toplumda gördüğümüz her iyi insanın yaptıklarını görme fırsatı bulamayanlara anlatırsak, iyiliğin yayılmasında bizim de emeğimiz olur. Belki birinin daha iyilik yapmasına vesile oluruz. “Hayra vesile olan yapan gibidir.” Demiyor mu Peygamber Efendimiz (s.a.v.)?
O an genç öğretmene çok dua ettim içimden. “Yolun hep açık olsun. İyilik yaptıkça iyilik bulasın. Ummadığın yerden güzel kapılar açılsın sana.” Diye. Böyle dua etmemin sebebi, iyi insanların çok daha iyi yerlere gelmesini istediğimden. İyi insanlara daha çok iyilik yapabilme fırsatı ver Allah’ım. Ver ki kötüler ve kötülükler fırsat bulamasın. Toplumumuz böyle insanların sıcaklığı ile ısınsın. Merhameti ile kendini bulsun. Böyle insanların sayısı çoğalsın inşallah.
Karşılaştığımız iyi insanları destekleyebilmek ve iyilerden olabilmek dileğiyle.
Saygılar, sevgiler.


Sıradaki Habere Kaydır