Değerli dostlarım merhabalar.
Öncelikle yorumlarıyla, çeşitli sorularıyla, geri dönüşleriyle bir şekilde ulaşan tüm dostlara teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız. Dün şehit haberleriyle başladık güne. Kuzey Irak Gara bölgesinde meydana gelen terör olayında 13 şehidimiz var. Yürek dayanmıyor. Ailelerine sabırlar diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakar biliyorum ama yine de hepimizin başı sağ olsun diyorum.
Mekanları cennet olsun.
Neyse değerli dostlarım her konuda olduğu gibi terör konusunda da ülke olarak kararlılığımız devam ediyor. Bildiğim inandığım tek şey başarılı olamayacakları…
Son üç dört yazımda takip ettiğiniz üzere, nasıl pandemi bize içe dönün demişse bende öyle yapıyor ve kendimize bakalım, kendimizi düzeltelim önce diyorum. Sizlerde mesajı doğru anlıyorsunuz.
Bugün de yine odağımız insan yani kendimiz olacak.
Çünkü dönüşleriniz beni sürekli kendimizle ilgili, iç dünyamızla ilgili daha detaylı yönlendirerek bu noktada yazmaya itiyor. Genelde bana dönüşlerde dikkati mi çeken noktalardan biri kendimizi nasıl daha değerli hissedebiliriz noktası.
İnsanın kendine değer vermesi gerekiyor önce. Bencil olmaktan bahsetmiyorum tabi ki.
Kendini değerli hissetmek için; Mükemmelliyetçi olmayacaksın. Yani hatalar yapabileceğini kabul edeceksin. Hep eksik olduğun yönleri değil iyi olduğun yönlerini de görmelisin. Hatalarından dolayı sürekli kendini eleştirmeyi, suçlamayı bırakmalısın.
Kendini düzeltebilmen için kendine odaklanmalı, pür dikkat kesilmelisin kendine. Ancak böyle görebilirsin ne büyük mucize olduğunu. Kendine odaklanırsan ancak aydınlatabilirsin kendindeki karanlığı.
Neyse bu konuyla ilgili 1700’lü yıllardan şeyh Galibe bakalım. Bakalım ki insan olarak kendimizi nasıl görmeliyiz bir bakalım. Neyse sözü fazla uzatmadan sizi bu şiirle baş başa bırakayım. Siz gerekeni anlarsınız eminim.
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun.
Yıkıksın, kırık döküksün ama tılsımlı bir definesin sen.
Meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın,
bildiğin gibi değil, her varlıktan daha olgun daha ilerisin sen.
Ruhsun, Cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, Tanrı’nın sırrısın, Meryem’in oğlu İsa gibisin sen.
Kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen...
Mertebeni adlarla sanma; adların sahibindedir.
Dönüp varacağın yer her şeyi yaratandır, eşyaya gideceğini zannetme.
Gördüğün gerçekleri rüya sanma, sen başka bir varlıksın;
kendini her sûreti kabul eden Heyulanın büründüğü sûret zannetme.
Keşifle gerçekliği meydana çıkan manayı dava sanma,
hakkında söylenen vasıfları gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme.
Kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen...
Sırrını inleyip de sakın ağyara açma; bilmezlikle inkâr çukuruna düşmekten sakın.
Ahların, sakın, sevgilinin kâkülüne değmesin, sonra Mansur gibi dâra çıkarsın.
Sakın yaradan incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma; çaresiz kişi bulduğun kadri yüce incileri sakın.
Kendine bir hoşça bak, alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın sen...
Sevgi sırlarının mahzeni, o sırlar hazinelerinin konduğu yer sendedir, sende.
Erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende.
Gizli gizli daha nice ruh halleri var sende. Tanıyıp anlayış sende, hüner sende hakikât sende.
Baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennem de, cennet de sende, kürsî de sende, melek de elbet sendedir sende.
Kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen...
Yazıktır, padişahken alemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla boz bulanık bir hale gelmeyesin.
Yeis vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın, yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmayasın.
Âdeme yapış ki gerçekten ayrılmayasın, secdeler etki Tanrı reddetmesin seni.
Kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların göz bebeği olan insansın sen...
Tanrı’dan gayri bütün varlıklardan, çakıp sönen, gelip giden bütün şimşekler gibi geç git.
Üstüne takılan, konan çerçöpe aşk ateşini siper et.
Gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın.
Şems gibi, Mevlana’yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak.
Aynanı arıt, bütün sûretler ona vursun, görünsün. Galip, hele bir duygularını derle, topla da bak.
Kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen...
Kalın sağlıcakla. Karda kışta kendinize dikkat edin. Görüşebilmek umuduyla.
Daha sonra Murat hocam yüreğine ve kalemine sağlık bir insanoğlunun nasıl değerli bir varlık olduğunu yazına dökmüşsün. Önce insan olduğumuzu sonrası içinde kendimizin ve çevremizdekilerinde değerli olduğunu bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Eğer biz bunu bilirsek dünya güzelleşir kötülük kalmaz.
Sağlıcakla