Anasayfa > Köşe Yazıları  >  700 Yıllık Bayram Sofrası Geleneği Yaşatılmalı

700 Yıllık Bayram Sofrası Geleneği Yaşatılmalı



Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, 700 yılı aşkın süredir sürdürülen bayram sofrası geleneği, geçmişin izlerini günümüze taşıyan önemli bir kültürel miras. Özellikle Manav kültürünün hâkim olduğu Duraklı Köyü’nde, her bayramda cami bahçesinde kurulan sofralar, köy halkını ve misafirleri bir araya getiriyor.

Bu gelenek, sadece bir yemek paylaşımından ibaret değil. Aynı zamanda dayanışmanın, misafirperverliğin ve toplumsal birlikteliğin en güzel örneklerinden biri. Ancak, günümüzde birçok gelenek gibi bu kültürel miras da modernleşmenin etkisiyle unutulma tehlikesiyle karşı karşıya. İşte tam da bu yüzden, Kocaeli Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve kültürel mirasla ilgilenen tüm kurumlar bu geleneğin yaşatılması için adım atmalı.

Bayram Sofrası: Tarihi Bir Kültürel Miras
Duraklı Köyü’nde her yıl Ramazan ve Kurban bayramlarında, bayram namazının ardından cami hoparlörlerinden “pilavları çıkarın” anonsu yapılır. Köy halkı, evlerinde özenle hazırladığı geleneksel yemekleri cami avlusunda kurulan büyük sofralara getirir. Pilavdan et yemeklerine, tatlılardan hoşaflara kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu sofralar, sadece bir ziyafet değil, aynı zamanda köy halkının birlikteliğini de simgeler.

Bu gelenek sadece Duraklı Köyü’ne özgü değil. Gebze’nin diğer köylerinde de benzer gelenekler yaşatılıyor. Kargalı Köyü İlköğretim Okulu’nda Sevgi Ana Sınıfı öğretmeni Sevgi Töngel’in öncülüğünde düzenlenen “Eski Bayramlar” etkinliği, çocuklara geçmişin bayramlarını yaşatmak adına önemli bir adım oldu. Bu etkinlik, TRT ve Anadolu Ajansı tarafından haberleştirildi ve Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdı.

Belgesel ile Kültürel Hafıza Canlanıyor
Kültürel mirasların en büyük düşmanı, unutulmaktır. İşte tam da bu noktada, Devri Alem Belgesel Programı olarak Gebze ve köylerinde yaşatılan bayram sofrası geleneğini kayıt altına alarak, gelecek nesillere aktarılması için büyük bir adım attık. Gebze ve Köy Kadınları Kültür Platformu Başkanı Ümran Yavaş Tepecik’in öncülüğünde düzenlenen etkinlikleri belgeleyerek, bu mirasın sadece köy halkına değil, Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılmasını amaçlıyoruz.

Bu kapsamda, çektiğimiz belgeselde köy kadınlarının hazırladığı geleneksel Manav yemekleri, bayram sofralarının nasıl kurulduğu, köy halkının bayram hazırlıkları ve bayram günü yaşanan coşku detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ayrıca, Duraklı Köyü’nde yıllardır bu geleneği sürdüren Ali Yavaş’ın rehberliğinde, geçmişten günümüze bu geleneğin nasıl değiştiğini ve modernleşmeye nasıl direndiğini de gözler önüne seriyoruz.

Belgeselimizde yer alan bazı önemli noktalar:

📌 Geleneksel Bayram Sofrası: Pilav, et yemekleri, sütlü tatlılar, hoşaf ve meşhur Gebze Bayram Çöreği.
📌 Bayram Hazırlıkları: Günler öncesinden yapılan yemek hazırlıkları, fırınlardan yükselen çörek kokuları.
📌 Bayram Namazı Sonrası Sofra Açma Geleneği: Camide toplanan halkın duaları ve ardından büyük sofralarda buluşma.
📌 Kültürel ve Tarihi Boyut: Köy halkının anıları, geleneklerin nasıl aktarıldığı ve bu mirası yaşatmak için yapılan çalışmalar.

Bu belgeseli izleyerek, geleneklerin nasıl yaşatıldığını daha yakından görebilirsiniz:
🎥 700 Yıllık Bayram Sofrası Belgeseli 👉 İzlemek için tıklayın

Geleneklerimizin Unutulmaması İçin Ne Yapılmalı?
Kocaeli Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, ilçe belediyeleri, üniversiteler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları bu geleneğin yaşatılması için çalışmalar yapmalı.

✅ Panel ve Sempozyumlar Düzenlenmeli: Tarih ve kültür araştırmaları yapan akademisyenler ve halk bilimi uzmanları, bu geleneğin kökenlerini ve önemini anlatan etkinlikler düzenlemeli.

✅ Geleneksel Bayram Sofrası Festivali Yapılmalı: Gebze ve çevre köylerde düzenlenecek büyük etkinliklerle, bayram sofrası geleneği tanıtılmalı ve halkın katılımı sağlanmalı.

✅ Belgeseller, Kitaplar ve Dijital Arşivler Oluşturulmalı: Bu geleneği kayıt altına almak, onu gelecek kuşaklara taşımak için önemli bir adım. Çekilen belgeseller geniş kitlelere ulaştırılmalı ve okullarda öğrencilere sunulmalı.

✅ Geleneksel Yemeklerin Tanıtımı ve Coğrafi İşaretleme: Gebze Bayram Çöreği gibi geleneksel lezzetler tescillenerek, bölgenin kültürel mirası olarak korunmalı. Gebze Ticaret Odası’nın bu alandaki çalışmaları desteklenmeli.

✅ Kültür Evleri ve Müzeler Kurulmalı: Gebze ve çevresinde köylerin kültürünü yaşatan bir müze ya da kültür evi kurulmalı. Burada eski bayramlara dair fotoğraflar, yöresel kıyafetler, mutfak eşyaları ve geleneksel yemek tarifleri sergilenmeli.

Sonuç: Geçmişimizi Yaşatarak Geleceğe Taşımalıyız
Kültürel miraslarımız, bizleri geçmişimizle bağlayan en güçlü köprülerden biridir. 700 yıllık bayram sofrası geleneği, sadece bir yemek paylaşımı değil, aynı zamanda köy kültürünün, toplumsal birlikteliğin ve misafirperverliğin de en güzel örneklerinden biridir.

Eğer bu gelenekleri koruyamazsak, ilerleyen yıllarda “Eskiden böyle güzel bayramlar vardı” diye sadece anılarımızda kalacak. Oysa şimdi harekete geçersek, bu kültürel mirası gelecek nesillere aktarabiliriz.

Bu yüzden, Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve tüm yerel yönetimler başta olmak üzere ilgili tüm kurumları, bu geleneği yaşatmaya davet ediyorum. Geleneklerimizi sadece geçmişe duyulan bir özlem olarak değil, geleceğe taşınması gereken önemli bir değer olarak görmeliyiz.

📌 Siz de bu kültürel mirasın yaşatılması için önerilerinizi paylaşabilirsiniz!


Sıradaki Habere Kaydır