Anasayfa > Köşe Yazıları  >  Babamla Çocukluk Hatıralarım ve Vefat Yıl Dönümü

Babamla Çocukluk Hatıralarım ve Vefat Yıl Dönümü



Baba güçtür kuvvettir  ve  temelimizdir

Baba yurttur yuvadır evimizin direğidir

Baba ocaktır kucaktır anlayana her şeydir

Baba şandır şereftir geçmiştir  gelecektir

3 Ocak 2009 da Gebze’de  100 yaşında vefat eden merhum babam , benim  şerefim ilk hocam rol modelim ideolüm ve her şeyimdi.

Vefatının 14. yılında merhum babam Mustafa Kahraman’ı mezarı başında şehit ibrahim Dedemin adını taşıyan Kemal İbrahim ağabeyim başkanlığında babamın torunları İle  mezarı başında kuran  okuyup dua İle andık.

Vasiyet nasihat ve hatıralarını unutmayacağım merhum babamı  rahmet minnet ve şükranla anıyor babamın şahsında ebediyete  giden hakka yürüyen tüm babaların ruhu İçin  siz değerli arkadaşlarımı bir Fatiha üç ihlası Şerif okumaya davet ediyorum.

El Fatiha …

Babamın vefat yıl dönümünde babamın aziz hatırası İçin mezarlığın girişine bir meyve fidanı dikerek  ruhunu şad eyledik.

….

Babamla  Çocukluk Hatıralarım

3 Ocak  tarihi benim için çok önemlidir  her yıl ocak ayının üçünde hüzünlenirim , 14 yıldır 3 Ocak geldiğin de  duygusallaşıp üzülürüm

2009 yılının 3 Ocak günü Mısır’ın başkenti Kahiredeyim , Cansuyu yardım ekibinin daveti ile  Mısır dan Filistin’e gidiyoruz.  Devri alem belgesel programımın yayınlandığı tv 5 Televizyonu adına   Mısır’ın başkenti Kahiredeyiz İsrail tarafından bombalanan  Filistin’in Gazze kentine  tıbbi yardım  malzeme götüren cansuyu  yardım  derneği ekibinin  Mısır  Gazze sınırında belgeselini çekeceğiz.

Çok zor şartlar altında Süveyş kanalı ve Sina çölünü geçerek Mısır – Gazze sınırına gidip yardım malzemelerini İsrail bombardımanı  altındaki Gazze’ye teslim edip  devri alem belgesel programı www.devrialem.tv olarak belgesel çekimlerimizi tamamlayıp geç vakitlerde. Mısır’ın başkenti Kahire ye döndüğümde  gece yarısı çoktan geçmiş takvimler  3 Ocak 2009 u gösteriyordu.

Gece yarısı  kaldığım oteldeki odamın telefonu acı acı çalmaya başladı kardeşim Yunus  Gebze’den arıyordu.

O gece hayatımın en acı telefonlarından birini aldım  en değerli varlığım benim ilk hocam hayatı kendisinden öğrendiğim  örnek insan rol modelim  babam Kandazoğlu Mustafa hakka yörümüş  ebedi aleme göçtüğünü öğrendiğimde dünyam yıkılmış kendimi tam bir boşlukta hissederek rahmetli babamla geçen çocukluk hatıraları bir sinama şeridi gibi gözümün önünden geçmeye başlamıştı.

Hazırlıklarımı tamamlayıp Mısır’dan geri dönmüş , Mısır’dan Gebze Mustafa paşa camisindeki  babamın cenaze namazına   3 saatde gelerek son anda yetişmiş  babamı ebedi makamı mezarına bizzat kendim  indirip yerleştirmiştim.

Merhum babamın hayatı çile sıkıntı içinde geçmiş. Dedem ibrahim birinci dünya savaşına gittikten 5 ay sonra  şehit yetimi olarak dünyaya gelmiş kurtuluş savaşını yaşamış  gözünün biri  çiçek hastalığı salgınında kör olmuş ikinci dünya harbinde  mecburi olarak askere gitmiş sıhhiye askeri olarak Erzincan’da vatani görevini yapmış  darbeler ihtilaller yaşamış  büyük sıkıntılar yaşamış düşmanlarının  cinayete teşebbüs etme iftirası sonucu haksızlık İle hapisde yatmış ve davası beraatle sonuçlanmış iftira atanları Allah cc havale  etmiş  kendisini öldürmeye teşebbüs iftirasını  atan şahıs daha sonra kendi kendini vurarak ömür  boyu Topal ve engelli  kalarak haksızlık iftiranın bedelini ödemiş.

Hayatı boyu haksızlık karşısında susmayan  her zaman mazlumun yanında olan biz evlatlarına  devlet ve milletin  hizmetinde yararlı işler yapmayı öğütleyip  mazlumun  yanında zalimin karşısında durmayı  yapıcı olup yıkıcı olmamayı  vasiyet ve nasihat eden babam ilk okula 1924  yılında köyümüzde açılan  okulda başlamış  osmanlıca yazıları öğrenmiş harf devriminden sonra 1924 ‘ de  Latince eğitim gören babam dini bütün güzel kuran okuyan türkü söyleyen  şiirler yazan kendisinden çok şey öğrendiğim dolu dolu çocukluk yıllarımı birlikte yaşadığım 13 yaşında okuyup  adam olsun diye beni yatılı eğitim kurumuna bıraktığı  babamla bir çok hatıralarım var  onların bazılarını sizlerle burada paylaşmak istiyorum

İşte o hatıralardan ikisi

Babamı 4 Yaşında Tanıdım

Giresunun Espiye ilçesinde orman köyü olan Dikmen köyünde 1960 yılında dünyaya geldim.  Köyümüz orman köyü olmasına rağmen orman köylerinin Anayasa ile desteklenmesi emir edilirken maalesef desteklenmediği için tüm orman köylerinde  yaşayanlar o yıllarda  iş  aş yok, işsizlik vardı.

Rahmetli babam merhum Mustafa ,Giresun ormanlarında çalışacak iş bulamadığı için Düzce ormanlarında  hızar dere bölgesinde orman işçiliği yapmış. Ben babamı ilk kez dört yaşım da tanıdım. Düzce’den köye geldiğinde getirdiği bisküvinin  (Püsküt) tadı halen damağımdadır.  Babamın babacan tavrı, şefkatli kucağını 4 yaşımda yaşamıştım deyim yerinde ise babamı 4 yaşında tanıyıp görmüştüm.

Babamla  Bayram Namazı

Bayram deyince çocukluk yıllarımız gözlerimizin önüne gelmekte.   Çocukluk yıllarında yaşadığımız ilk bayramlar,  Silik bir resim gibi hatırladığımız mutlu çocukluk günlerimiz.Heyecandan uyuyamadığımız bayram geceleri. Sabah erkenden  büyüklerimizle  birlikte  bayram namazına gittiğimiz  o günler.. Artık hepsi mazi oldu. Çok gerilerde kaldı. O çocukluk yıllarımızda ki bayram hazırlıkları.. Daha bir ay önceden kendimizi bayrama hazırladığımız günler. Arife gecesi mısır unundan yapılan helvalar, sabah erkenden  merhum babamla birlikte bayram namazına gittiğimiz  çocukluk günleri. Birlikte köyümüzün tarihi ahşap camisinde kıldığım ilk bayram namazı.  Namazdan sonra Babam elimden tutarak mezarlıkta atalarımızın kabirleri başında okuduğumuz Fatihalar. Babamla geçen güzel çocukluk günleri ve hatıraları üzerinden 57 yıl geçsede sanki dün gibi  her şeyi hatırlıyor  babamla yaşadığım çocukluk hatıralarımı tarihe not düşüp zamana noterlik yapma adına sizlerle buradan  paylaşacağımı duyurarak 3 Ocak 2009 tarihinde vefat eden merhum Kandazoğlu Mustafa Kahraman’ı minnet şükran saygı sevgi özlem ve rahmetle anıyor, ebediyete intikal eden tüm babaların ruhu İçin bir kez  daha sizleri Fatiha okumaya davet ediyorum.

El Fatiha


Sıradaki Habere Kaydır