ÇOĞALAN MİRAS

“Bugün varız yarın yokuz.” Dediğimiz hayatı bütün gayretimizle yaşıyoruz. Her günümüz bir öncekinden daha yoğun geçiyor. Sürekli ileriyi düşünüyoruz. Kendi geleceğimizi, çocuklarımızın geleceği derken bitip tüketiyoruz kendimizi. Eğer evlatlarımıza biraz da miras bırakma derdindeysek, dur durak bilmeden, çatlarcasına gayret gösteriyoruz. Ölümümüzün ardından çabalarımızın kaç tanesi hatırlanacak? Evlatlarımıza miras bırakabilmek için döktüğümüz alın terinin karşılığı kadar yaşayacak mı adımız? Bu soruların cevabı hayatımızı ne üzerine yaşadığımızda gizli. Bütün ömrümüzü maddi kazanımların peşinde harcadıysak, ölümümüzden sonra bizden geriye pek de bir şey kalmayacak demektir. En fazla bıraktığımız miras tükenene kadar hatırlanırız. Ancak ömrümüzün temellerini bitip tükenmeyecek, aksine paylaştıkça çoğalacak değerler üzerine kurduysak, nesiller boyu devam eder izlerimiz.
Tükenmeyen, çoğalan bu değeri bir çoğumuz tahmin ederiz. Evet o değerin adı “sevgi”. Sevgi asla tükenmez. Paylaştıkça çoğalır. Bereketi nesilleri kucaklar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Sevgi Mirastır.” demiştir. Sevgi mirasların en güzelidir. Sevgiyle birinin kalbine girdi iseniz, o kişi kalbi durana kadar sizi taşır gönül evinde. “Şimdi öyle sevgiler kalmadı. Kârı bitenin sevgisi de bitiyor.” Diyenler olabilir. Orada bahsedilen sevgi değil ticarettir. Gerçek sevgi dediğimiz anında elde edilen bir şey değildir. Bir anne – baba, evladını sevginin huzurunda büyütebilmek için ne büyük emek harcar. Bazen koruyup kollayarak sunarlar sevgilerini bazen ihtiyaçlarını giderirken… Bazen sadece anlattıklarını dinlemek, gerçekten dinlemek hissettirir çocuklarına sevgiyi… Bazen güvendiğini belli ederek… Kızgın güneşte gölge, yağmurda sığınak, soğukta sarıp sarmalayan aba olur anne – baba evlatlarına. Sabırla, yıllar süren emekle işlerler sevgiyi evlatlarının yüreklerine. Onların işlediği sevgi ilmekleri gün gelir bir sonra ki nesle yol gösterir, örnek olur. Bu sevgi mirası asırlarca çoğalarak devam eder.
Birinin yüreğine sevgiyi miras bırakabilmek, zor değildir. Lakin emek ister. Emek yetmez, verilen emeğin yürekten gelmesi, samimi olması gerekir. Böyle kazanılan gönüller, gönüllere böyle ekilen sevgi tohumları, asırları güzelleştirecek miraslara dönüşüverir. Ve o miraslara her nesilde yenileri eklenir. Dünyada kalanlar sevgi mirasının kanatlarında bir sonraki nesle güvenle bakarken, o sevgiyi inşa edip ahirete göçenler bu güzellikleri meleklerin kanatlarından seyrederler belki de…
Eğer bize sevgiyi miras bırakanlar varsa, şanslıyız çok şanslıyız demektir. Bu şansımızın kıymetini bilip o mirasın üzerine yenilerini eklemek de bizim üzerimize görevdir. Dünyadaki suçların çoğunun kaynağı sevgisizlikte boğulan insanlardır. Nefret tohumları ekmek hep kaybettirir. Hem bize hem nesiller sonrasına kaybettirir. Hem dünyamızı hem ahiretimizi yerle yeksan eder. Ve o karanlık dünyada nice güzel fıtratlar heba olur. Onun için bize sevgi miras kalmışsa onun değerini çok çok iyi bilelim. Sevginin bereketli, yaşandıkça çoğalan mirasını hiçbir dünyalığa değişmeyelim. Dünyanın bir gün sonu gelecek. Dünyada yaşadıklarımız ise baki alemimizin temelleri olacak. Bu dünyadan taşacak gösterdiğimiz sevgi… Asla tükenmeyecek sevgi mirasımız. Peygamberimiz (s.a.v) ‘in dediğini tekrarlayalım; “Sevgi Mirastır” nesillere, bu dünyaya, ahirete, yetmiş bin aleme mirastır sevgi…
Hayatımızda, çevremizde gönüllere giren, girdiği gönüllerde sevgi tohumlarını eken, sulayan insanlara bir bakalım. Onlara sımsıkı sarılalım. Eğer çevremizde öyle insanların yok olduğunu düşünüyorsak yeterince dikkatli bakmıyoruz demektir. Çünkü öyle insanlar kendilerini gösterme gereği hissetmezler… İhtiyaçları yoktur görülmeye… Karşılık beklemedikleri için bilinmelerinin ehemmiyeti yoktur…
Çoğalan sevgi mirasını inşa eden insanlara minnettarız. Onların varlığı bugünümüzü, yarınımızı, nesillerimizi, ahiretimizi güzelleştiriyor. Allah’ım bizlere de o mirası inşa eden, yaşatan, çoğaltan insanlardan olabilmeyi nasip et.
Saygılar, Sevgiler.