Anasayfa > Köşe Yazıları  >  Harşit Savunması: 107 Yıllık Destanın İzinde

Harşit Savunması: 107 Yıllık Destanın İzinde



1960’lı yıllarda, daha çocuk yaşlarımda Harşit Vadisi’ne dair duyduğum hikâyeler zihnimde derin izler bıraktı. Büyüklerim, Rus askerlerinin top seslerinin köyümüzden duyulduğunu, dedemin ise Kafkas Cephesi’nde şehit düştüğünü anlatırlardı. İlkokul yıllarımda, arkadaşlarımın dedesini okulda gördüğümde, babama dedemin nerede olduğunu sormuştum. Babamın, “Oğlum, senin deden Rus Harbi seferberlik yıllarında cephede kaldı. Ben de ana karnında yetim kalmıştım. Senin dedeni ben de göremedim,” dediği anı ve gözünden süzülen yaşları asla unutamadım.

Bu hikâye, Harşit Zaferi’ni ve Kafkas Cephesi’ni araştırma isteğimi tetikledi. Gazeteci ve belgeselci olduğumda ise bu hayalimi gerçekleştirmek için yola koyuldum. İlk olarak 2000 yılının başında, annemin babası rahmetli dedemin Ruslara esir düştüğü Sarıkamış’ta bir belgesel çektim. Ardından Harşit Vadisi’ne giderek bu bölgedeki savunmaya dair detaylı araştırmalar yaptım.

Tarihimize “2. Çanakkale Destanı” olarak geçen Birinci Dünya Harbi Kafkas Cephesi Harşit Zaferi, benim için sadece bir belgesel konusu değil, aynı zamanda bir vefa borcuydu. Yıllarca süren araştırmalarım, belgesel çekimlerim ve kaleme aldığım sayısız makale ile Harşit Zaferi’ni Türkiye gündemine taşımanın gururunu yaşıyorum. Özellikle dedem başta olmak üzere tüm şehitlerimize olan vefa borcumu ödemek, benim için tarifsiz bir huzur kaynağı oldu.

Harşit Zaferi’nin Anıtlaşan Hikâyesi

2000 yılında Harşit Savunması Zaferi için bir şehitlik, abide ve millî park kurulması amacıyla başlattığım mücadele, Giresun Orman Bölge Müdürü dostum Sayın Mustafa Özkaya’nın Orman Genel Müdür Yardımcısı olmasıyla gerçeğe dönüştü. Yıllar önce Harşit Vadisi’nde, Güce Şaban Kalesi’nde yağmurlu bir sonbahar gününde yaptığımız araştırma ve belgesel çekiminin ardından, 2016 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafından Kafkas Cephesi Harşit Savunması Şehitler Mesire Alanı kurulmasına karar verildi. Bu alanda ilk kez 2024 yılında bir devlet töreni düzenlendi.

Bu süreçte Mustafa Özkaya’nın başkanlığında Harşit Savunması Vakfı kuruldu. Vakfın öncülüğünde, Giresun ve Gümüşhane valiliklerinin himayesinde, 12 Şubat 2025 tarihinde hem Tirebolu’daki Harşit Vadisi Şehitler Mesire Alanı’nda hem de Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde gerçekleştirilen devlet törenleri, Harşit Zaferi’nin unutulmaz hatırasını yaşattı.

Harşit Savunması: Bir Destanın Anlamı

Harşit Zaferi, 1. Dünya Savaşı’nın en kritik mücadelelerinden biriydi. Kafkas Cephesi’nin bu en zorlu hattında, Harşit Nehri boyunca süren savaşta düşman, 16 ay boyunca durdurulmuş ve püskürtülerek Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’dan tamamen çıkarılmıştır. Bu zafer, aynı zamanda Rusların İstanbul’u ele geçirme planlarını suya düşüren önemli bir direniş olarak tarihe geçti.

Dönemin 3. Ordu Komutanı Vehip Paşa komutasındaki birlikler ve milis kuvvetleri, 1916-1918 yılları arasında verdikleri amansız mücadele ile Harşit hattından başlayarak Görele, Vakfıkebir ve Gümüşhane’yi düşman işgalinden kurtarmıştır. Bu direnişte 192 resmi şehidimizin kimliği tespit edilmiş, ancak binlerce kahramanımızın isimsiz mezarsız yattığı bilinmektedir.

Mustafa Özkaya, Harşit Savunması’nın önemine vurgu yaparken, “Bugün bu topraklarda huzur içinde yaşıyorsak, bu vatanı canı pahasına savunan ecdadımızın fedakârlığı sayesindedir,” sözleriyle zaferin anlamını özetledi.

12 Şubat 2025: Harşit Savunması’nın 107. Yılında Törenlerden Notlar

12 Şubat 2025’te gerçekleştirilen anma törenleri, Harşit Savunması Vakfı’nın düzenlediği programlarla hem Giresun Tirebolu/Doğankent’te hem de Gümüşhane Kürtün’de gerçekleşti. Sabah 09:00-11:15 saatleri arasında Tirebolu’da, öğleden sonra 13:00-16:00 arasında Kürtün’de düzenlenen törenlerde, şehitlerimiz dualarla anıldı.

Vali Aydın Baruş, Kürtün ilçesindeki Merkez Camisi Konferans Salonu’nda yaptığı konuşmada, “Atalarımız bu topraklara yaklaşık bin yıl önce ayak bastı. Anadolu’nun dört bir tarafına dağıldılar ve burayı kıyamete kadar yaşayacakları vatan olarak benimsediler,” diyerek Harşit Savunması’nın vatanseverlik ruhunu vurguladı.

Tarihçi Prof. Dr. Osman Köse ise, Harşit savunmasının yaşanmaması durumunda savaşın gidişatının çok farklı olabileceğini belirtti. “Dünyanın en güçlü orduları bu hattı aşarak İstanbul’u ele geçirmeyi hedefliyordu. Ancak Harşit’teki direniş, bu planı altüst etti,” dedi.

Vakıf Ruhu ve Gelecek Nesillere Taşınan Miras

Harşit Savunması Vakfı, Kafkas Cephesi’nin bu önemli hattını tüm dünyaya tarihsel ve bilimsel gerçeklerle anlatmayı amaçlıyor. Şehitlikler, savaş kalıntıları, siperler ve anıtlarla Harşit Vadisi’ni bir tarih ve kültür turizmi bölgesi haline getirmek, vakfın en önemli hedeflerinden biri.

Vakfın açıklamasında da belirtildiği gibi, “Düşmanın bu hattın batısına geçmesi 15 ay boyunca önlenmiş, ardından tamamen püskürtülerek Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu düşmandan temizlenmiştir. Hem Çanakkale’de hem de Harşit’te destan yazılmıştır.”

Vefa Borcumuz

25 yılı aşkın süredir bu topraklarda araştırmalar yapıp belgeseller çeken bir gazeteci olarak, Harşit Zaferi’nin unutulmaması için çalışan tüm kişi ve kurumlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Şehitlerimizin hatırasını yaşatmak, sadece bir görev değil, aynı zamanda en büyük onurumuzdur.

Ne mutlu bizlere ki, Harşit Zaferi gibi bir destanı bağrında taşıyan bir milletin evlatlarıyız.


Sıradaki Habere Kaydır