KOLAY PARA KAZANMAK

“Ne garip! İnsan toprak alma derdinde, topraksa insan…” Hepimizin bildiği bu nüktedan cümleyle yine karşılaştım bugün. Bazı cümleleri ezbere bilseniz de her denk geldiğinizde ilk defa duyuyormuşsunuz gibi tesir eder. Bu cümle de öyle bir cümle. Bu cümlede insanoğlunun hırsı toprak ile ifade edilmiş. Ancak sınırsız hırsların tuzağında debelenir insanoğlu. Başarılara ulaşmak ve kazanç sağlamak adına gayret etmek, varlığımızı sürdürebilmek için gereklidir. Başarılara ulaşmak için engelleri aşmanın adı da azimdir. Gayret etmek ve azmetmek maddi, manevi insanı başarıya götürür. Hırs ise sonu gelmeyen, bitmek tükenmek bilmeyen isteklerimize hizmet etmenin adıdır. Elde edilen ile tatmin olmayıp hep daha fazlasını istemektir. Para hırsı, mal hırsı, makam hırsı, ünlü olma hırsı, başarma hırsı, takdir edilme hırsı, rahat yaşama hırsı… Maddi, manevi hırsın çeşitleri çoktur. Son zamanlarda çok denk geldiğim bir hırs çeşidinden bahsetmek istiyorum kıymetli dostlar. Kolay para kazanma hırsı…
Günümüzde birçok insan kolay para kazanmanın peşinde. Çalışmadan, çabalamadan, alın teri dökmeden, kafa yormadan, dirsek çürütmeden para kazanmak özendiriliyor. Geçmişte de kolay para kazanmak, çok para kazanmak hayal edilen bir durumdu. Fakat hiç bu kadar gündemde olmamıştı. Tabi ki sosyal medyanın bunda rolü çok büyük. Fenomen olarak para kazanma peşinde olanların sayısı hiç az değil. Daha fazla kazanmak için borsada paralarını kaybedip yuvalarını uçurumun eşiğine getirenler var. Kolay para kazanma hırsı ile kara para aklayanların elinde oyuncak olup hallerinden memnun olanlara ne demeli? Her gün haberlerde daha fazla ve kolay kazanma adına dolandırıcıların tuzağına düşenler anlatılıyor. Yaşlısından gencine, cahilinden tahsillisine, işçisinden doktoruna, sade vatandaştan ünlüsüne kadar kolay ve çok para kazanmak adına dolandırıcıların tuzağına düşen insanlar bizlere örnek. İşin ilginç tarafı bu tuzağa düşen insanların çoğu maddi durumu iyi olan insanlar. Kazandıkça kazanma hırsı… Kolaylıkla kazanma hırsı…
İnsanın hırsları zamanla zaaflarına dönüşüyor demek ki. Dolandırıcılar da bu zaaflardan yakalıyor, kolay para kazanmak isteyenleri. Bir nevi ava giderken avlanmak durumu…
Hırs manevi bir hastalıktır. Hırs hayra yönlendirilmediği zaman insana ciddi zararlar verir. Hayırlı işlerde hırslı olmak yerilmemiştir. Ancak hayırlı işlerde dahi hassas bir nokta vardır. Gaye sadece Allah’ın rızasını gözetmek olmalıdır. Aksi takdirde işin kendisi hayırlı bile görünse kişinin kalbine, maneviyatına dolayısıyla yaşantısına zarar verir. Bu ve buna benzer manevi hastalıklar ile ilgili teşhis koymak ya da öneriler sunmak bizim boyumuzu aşar. Manevi hastalıklar ile ilgili bilgi edinmek ve kendisini tanımak isteyen dostlara İmam Gazali’nin -Kalplerin Keşfi- kitabını tavsiye ederim.
Farz edelim ki alın teri dökmeden, emeğimizi ve bilgimizi kullanmadan, bir koyup bin almaya başlayacağımız bir yol bulduk. Farz edelim ki bulduğumuz bu yol dolandırıcıların bir tuzağı da değil. Tehlikesiz ve emin bir platform. Ne yaparız? Önce kendimize hangi soruyu sorarız? “İlk etapta ufaktan başlayayım mı?” deriz. “Ne kadar büyük başlarsam o kadar çok kazanırım mı?” deriz. Ya da “Bulduğum bu yol helal bir yol mu?” diye sorgular mıyız? Hangisini yaparız? Bu sorulardan hangisine müsbet cevap veriyorsak o bizim hayat çizgimizi, yolumuzu gösterir. Hırsımızın hangi durumda olduğunu gösterir.
Öte yandan alın teri, emek ve bilgi ile kazanılan paranın hayatımıza kattığı huzur ve bereket ile nerelere etki edeceği belli olmayan, birilerinin hakkının zedelenip zedelenmediği sorgulanmayan kolay para hiçbir olur mu? Tabi ki olmaz…
Kolay para kazanma hırsı ile neslimiz gittikçe tembelleşiyor. Bazı kişilerin kolay para kazanmaktan başka ideali dahi yok… Bir tanıdığımız vardı. Yaptığı işlerden ne kadar kazandığını, nerelere yatırım yaptığını, nasıl çalıştığını anlatmayı çok severdi. Baktığımızda bu insanın durumu sevimsiz gelebilir. Ancak bu kişi çalışarak elde ettiklerini anlatıyordu. Şimdilerde “Kolumu bile kaldırmadan şu kadar kazandım.” cümleleri marifetmiş gibi anlatılıyor. Daha kötüsü çok büyük bir ilgiyle dinleniyor.
İnsan ürettiği, öğrendiği, çalıştığı müddetçe mutlu olur. İnsanın fıtratında vardır üretmek, çalışmak, öğrenmek. Olduğu yerde durmak insanı köreltir. Durgun su bir müddet sonra yosun tutup kokar. İnsanın yüzde sekseni sudur. Bedenimiz ya da beynimiz ile harekete geçmeyi reddettiğimiz, kolay kazanıp kolay yaşamayı tercih ettiğimiz müddetçe durgun su misali oluruz. Bir zaman sonra kokumuzdan ve yosunlarımızdan kendimiz de rahatsız oluruz. Oluruz da bu durumdan kurtulup akacak yön bulamayız…
Umarım kolay para kazanma hırsına kapılanlardan olmayız. Neslimizin çalışkan, dinamik, zeki, akıllı, zamanın tuzaklarını idrak edebilen, hakka hukuka riayet eden, azmini hırslarına ezdirmeyen bir nesil olmasını ve bu erdemleri gelecek nesillere aktarabilmesini diliyorum.
Saygılar, sevgiler