NAMAZ

Namaz dinin direğidir.İslamın beş şartından bir tanesidir.Namaz kılmayan bir insanın dini temelsiz eve benzer.Çabuk yıkılır.
Namazda Allahla konuşuruz.O,miraçta müminlere Allah’ın verdiği bir hediyedir.Namaz müminin miracıdır.Namazda manen ruhumuz miraca yükselir ve Allah’ın huzurunda oluruz.Allah (c.c) seni muhatap alıyor ve huzuruna kabul ediyor.Allah namazla sana değer veriyor.Namaz kılmaya bazen üşeniriz.Çoçukken namazın bize bir hediye olduğunu öğrendiğimde çok ağladım.Ağlamamdan yüzüm,elbiselerim ve seccade ıslandı.Namazı Allah bize hediye olarak verdi,bazıları onu kılmaya üşeniyor.Namazda huzura kabul edildiğimiz için sevinçli ve heyecanlı olmalıyız.Öyle değil mi?
Hatem-i Zahit (k.s) hazretleri Asım İbni Yusuf hazretlerinin yanına geldiğinde Asım ona sordu:
“Ey Hatem!Namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?”diye sordu.O da evet deyince Asım(k.s):
“Peki nasıl kılıyorsun?”diye sordu.Hatem-i Zahit hazretleri başladı anlatmaya:
“Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyor ve namaz kılacağım yere dikiliyorum.Ta ki her uzvum yerleşiyor.Sonra Kabe’yi iki kaşımın ortasıda Makam-ı İbrahimi göğsümün hizasında,Allah Teala’yı mekandan münezzeh olduğu halde başımda hazır ve kalbimdeki her şeyi bilir halde buluyorum.Ayağımı sırat köprüsünün üzerinde ,cenneti sağımda,cehennemi solumda,ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve kılacağım namazın son namazım olduğunu düşünüyorum.Sonra Mevla’yı görür gibi iftitah tekbirini alıyorum,tefekkürle okuyorum,tevazuyla rükûya eğiliyorum,tazarru ile secdeye kapanıyorum.Sonra tamamıyla oturuyor,ümitle teşehhütte bulunuyor ve sünnet üzere selam veriyorum.Sonra o namazı ihlasla teslim ediyorum,korkuyla ümit arasında kalkıyorum ve bu hal üzere sabra devam ediyorum.”
Bunu duyan Asım hazretleri:
“Ey Hatem!Senin namazın böyle mi?diye sordu.O da:
“Evet,otuz senedir böyle namaz kılıyorum!”deyince Asım hazretleri ağlayarak şunu söyledi:
“Ben daha bu zamana kadar böyle namaz kılmadım!”
Namazı Allah’ı görüyor gibi kılmalıyız.Ölüm her an gelebilir.Son namazımız olabilir.Sonunda ya cennete ya cehenneme gideceğiz.Ne ümitsizliğe düşmeli ne kendimizden emin olmalıyız.
Ateşe tapan,İranlı bir köle,Hz.Ömer efendimizi namaz kılarken sırtından hançerlemişti.Namazını tamamlamak için belini doğrultmaya çalışıyordu.Yanındakiler “Sen namaz kilamassın.”dedikçe,o “namaz” diyor,Rabb’ine namaz diyerek yürüyordu.Kendini kaybetmeye başlamıştı Adeta komaya girmişti.Uyandırmaya çalışıyorlar,bir türlü muvaffak olamıyorlardı.Bir ara içeriye ashabın gençlerinden Misver ibni Mehrame girdi.”Emîr’ül-mü’minîn’i uyandıramıyoruz”dediler.Yaşı gençti ama Ömer’i iyi tanıyordu.”Emir’ül-müminîn’i namaza çağırın.”dedi.Birisi ağzını kulağına doğru yaklaştırdı:”Es selah Ya Emîr’ül-mü’minin!”dedi.
Hz. Ömer:
“Tamam,şimdi kalktım.”diyerek doğrulmaya çalıştı.
Kalpleri o kadar temiz,o kadar Allah aşkıyla dolu ki namaz deyince yaralı olduğu halde kalkmaya çalışıyor.Biz de keyfi namaz kılamıyoruz.Ne olacak bizim halimiz?Allah onların yolundan yürümeyi nasip etsin.