Anasayfa > Köşe Yazıları  >  Teknopark İstanbul, Özal ve Nuri Paşa: Bir Hafıza Yolculuğu

Teknopark İstanbul, Özal ve Nuri Paşa: Bir Hafıza Yolculuğu



Teknoloji ve inovasyonun merkezi olan Teknopark İstanbul’a gerçekleştirdiğimiz ziyaret, beni tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkardı. Bilişim ve Teknoloji Vakfı olarak yaptığımız bu ziyaret, yalnızca bir teknopark incelemesi değil; Türkiye’nin sanayi ve savunma tarihinin iki büyük ismini—Turgut Özal ve Nuri Paşa—bir kez daha hatırlamak anlamına geliyordu.

Ziyaret esnasında, Teknopark İstanbul’un girişinde Kafkas İslam Ordusu’nun büyük komutanı, Azerbaycan Fatihi Nuri Paşa’nın büyük boy bir panosuyla karşılaştım. O an gözlerimin önüne, Azerbaycan’da çektiğim belgeseller, Kafkas İslam Ordusu’nun destansı mücadelesi ve Nuri Paşa’nın Türk savunma sanayisinin temellerini atarken uğradığı ihanetler geldi.

Beni geçmişe götüren yalnızca Nuri Paşa değildi. Aynı zamanda 1980’lerin sonlarında Türkiye’nin teknolojiye yaptığı büyük yatırımların öncüsü olan Turgut Özal’ı da hatırladım. Özal’ın liderliği, Türkiye’yi yeni bir çağa taşımış, bugün Teknopark İstanbul gibi tesislerin temelini atmıştı. Onun girişimleri olmasaydı, belki de savunma sanayimizin bugün geldiği nokta çok farklı olurdu.

Teknopark İstanbul: Özal’ın Vizyonu ve Bugünün Gerçekliğ

1987 yılında, Başbakan Turgut Özal’ın öncülüğünde, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yanında büyük bir teknoloji bölgesi kurma fikri ortaya atıldı. Özal, Türkiye’nin sanayide, bilimde ve savunma alanında yerli ve milli üretime yönelmesi gerektiğini düşünüyordu. Onun liderliğinde başlatılan çalışmalar, yıllar içinde Teknopark İstanbul’un doğmasına zemin hazırladı.

Bugün Teknopark İstanbul, Türk savunma sanayinin inovasyon merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın öncülüğünde geliştirilen projeler, yerli ve milli teknolojilerin hayata geçirilmesine katkı sağlıyor.

Cube Incubation gibi kuluçka merkezleri sayesinde girişimcilere ve teknoloji firmalarına destek sunuluyor. Genç bilim insanlarının, yenilikçi projelerin ve milli teknolojilerin gelişmesine zemin hazırlayan bu sistem, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltma hedefiyle ilerliyor.

Nuri Paşa ve Türk Savunma Sanayisinin Temelleri

Teknopark İstanbul’da, Nuri Paşa’nın büyük bir fotoğrafı ile karşılaşınca, onun trajik ama kahramanlık dolu hikâyesini bir kez daha hatırladım.

1918 yılında Azerbaycan’a giren Kafkas İslam Ordusu’nun başındaki isim olan Nuri Paşa, kısa sürede Bakü’yü işgalden kurtardı ve Azerbaycan halkının bağımsızlığına büyük katkı sağladı. Ancak onun hikâyesi burada bitmedi.

Türkiye’nin savunma sanayisini kuran isimlerden biri de Nuri Paşa’ydı. 1930’lu yıllarda İstanbul’da kurduğu silah fabrikası, Türk ordusuna büyük katkılar sağlayacaktı. Ancak 1949 yılında, fabrikasında gerçekleşen şüpheli bir patlama sonucunda hayatını kaybetti. Kimi iddialara göre, bu patlama bir sabotajdı ve Türk savunma sanayisinin önünü kesmek için düzenlenmişti.

Bugün Teknopark İstanbul gibi merkezler, Nuri Paşa’nın yarım kalan hayalini tamamlamaya devam ediyor.

Özal ve Liderlik: Teknoloji, Ekonomi ve Geleceğe Bakış

Turgut Özal, yalnızca teknoloji ve sanayi alanında değil, ekonomide ve siyasette de derin izler bırakan bir liderdi. Onun “Çağ Atlatma” politikası, dövizin serbest bırakılması, ihracata dayalı büyüme modeli ve teknoloji yatırımlarına verdiği önem ile Türkiye’yi dönüştürdü.

Bugün bile Özal döneminin etkileri tartışılıyor. Eleştirileri olsa da, onun liderliği döneminde Türkiye’nin kazandığı ivme göz ardı edilemez. Özal’ın en büyük başarısı, Türkiye’yi dünyaya açması ve girişimciliği teşvik etmesiydi.

Özal’ın vizyoner bakışı, Teknopark İstanbul gibi projelerin temelini atmıştı. Bugün, bu projelerin meyvelerini topluyoruz.

Teknopark İstanbul’un Bugünü ve Geleceği

Bugün Teknopark İstanbul, savunma sanayi, sağlık teknolojileri ve ileri mühendislik alanlarında Türkiye’nin en büyük teknoloji merkezlerinden biri haline geldi.

Savunma sanayine yönelik SAHA İstanbul gibi kümelenmeler, yerli ve milli üretimi teşvik eden projeler geliştiriyor. Ar-Ge çalışmalarının ticarileştirilmesi için Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) aktif olarak çalışıyor.

Biyoküp Laboratuvarı, temiz odalar ve prototipleme merkezleri gibi ileri teknoloji altyapıları, girişimcilerin kullanımına sunuluyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin teknolojide dışa bağımlılığını ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Özetle, bugün Teknopark İstanbul’un başarısında Özal’ın vizyonu ve Nuri Paşa’nın azmi yatıyor.

Sonuç: Hafızamıza Sahip Çıkmalıyız

Teknopark İstanbul’daki bu ziyaret, bana iki büyük ismi—Turgut Özal ve Nuri Paşa’yı—bir kez daha hatırlattı. Onların hayalleri, mücadelesi ve bıraktıkları miras, bugün Türkiye’nin gelişiminde hâlâ önemli bir rol oynuyor.

Özal’ın teknolojiye yaptığı yatırımlar olmasaydı, bugün Teknopark İstanbul gibi merkezler kurulamazdı. Nuri Paşa’nın savunma sanayisindeki öncü rolü olmasaydı, belki de Türkiye bugün kendi silahlarını üretemeyen bir ülke olurdu.

Bu yüzden, geçmişimizi unutmayalım. Teknolojide, savunma sanayinde ve ekonomide ilerlemek istiyorsak, tarihten ders alarak yolumuza devam etmeliyiz.

Bugün Teknopark İstanbul’u ziyaret ederken hissettiğim en önemli şey şuydu: Bu topraklarda büyük hayaller kuran liderler, asla unutulmamalı ve onların mirası yaşatılmalıdır.

📌 Not: Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusu hakkında detaylı belgesellerime aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
🔗 Azerbaycan Bakü Fatihi Nuri Paşa Belgeseli
🔗 Kafkas İslam Ordusu ve Nuri Paşa Belgeseli


Sıradaki Habere Kaydır