UMUT YÜZÜĞÜ

Hayat çetin virajlarla dolu bir yolculuğa benzer. Bu yolculuğu başarıyla bitirebilmek ise verdiğimiz emeklere, gösterdiğimiz gayrete bağlıdır. Gayretin yakıtı ise umuttur. Umudu olmayan insan hiçbir şey için gayret gösteremez. Ruhsal sıkıntılar yaşar. Nedenini bilmediği bir tembelliğin esiri olur. Hayatına yön veremez. Yolunu bulamaz. Umudu olmayan insanın pencerelerinden gün ışığı girmez. O umutsuzluk, yürüyüşüne bile yansır. Adımları, bir ile bir geri gider gibidir. Başarının çoğu umuttur… Umudu olmayanın başarısı olmaz. Hayat yolları menziline ulaşmaz. Belki de bunun için yüce dinimiz umutsuzluğu yasaklamıştır. Umutsuzluğu günah saymıştır.
Çetin virajlarla dolu hayat yolunda, umut yakıtımızı körükleyen, daima umudumuzu diri tutmamızı sağlayan bazı insanlar vardır. Bugün o insanlardan bahsetmek istiyorum kıymetli dostlar. Hemen hemen hepimizin bildiği bir hikâye ile başlayalım.
Girişimlerde bulunmak isteyen bir genç varmış. Bu genç girişeceği her işte babasına danışırmış. “Bu işe başlayayım mı ne dersin baba?” diye sorarmış. Babası, “Başla oğlum. Arkanda ben varım. Sıkıntıya düşersen sana destek olurum. Destek olurken de zorda kalacağımı falan düşünme. Bizim senin bilmediğin çok değerli bir şeyimiz var. Sen giriş bu işe, başaracağına inanıyorum.” dermiş. Genç babasından aldığı cesaret ile projelerini gerçekleştirirmiş. Yıllar böyle geçmiş. Genç her seferinde daha büyük işlere girişir olmuş. Babasının verdiği destek ile çok paralar kazanmış. Çok iyi mevkilere gelmiş. Ancak yıllardır merak ettiği, babasına bir türlü soramadığı soruyu bir gün sormuş. “Baba yıllardır bana destek oldun. Senin verdiğin destek ile cesaretlendim. Çok işler başardım. Ancak yıllardır merak ettiğim bir sorum var. Her zaman destek olurken, bizim çok değerli bir şeyimiz var, dediğin o şey nedir baba?” demiş. Babası tebessüm ederek cevap vermiş. “Oğlum sahip olduğumuz o değerli şey umuttur. Sana yıllardır giriştiğin her işte umudum ile destek oldum. Bendeki umudu senin gayretine yakıt yaparak destek oldum.” Demiş.
Nice yetenekli insanlar umudu olmadığı için umut vereni olmadığı için hayallerini gerçekleştirememiştir kim bilir? Bir de zor durumlarda umut ışığı olanlar, çevresindekilere zorlukları yeneceğine dair belki de ellerindeki tek şey ile destek olan, umut olan insanlar vardır. Bu insanlar çok değerlidir. Böyle değerli bir insanı çok yakından tanıyorum. İsmini vermeden biraz ondan bahsetmek istiyorum. Bahsettiğimde, onu tanıyanların hemen ismini telaffuz edeceklerini düşünüyorum.
Bahsedeceğim bu güzel insanın bir yüzüğü var. Öyle sıradan bir yüzüğü var sanmayın. Birçok kişiye umut olan muhteşem bir yüzüğü var. Ben o yüzüğe ‘Umut Yüzüğü’ diyorum. Yüreği umman gibi olan bu güzel insan; kimin maddi bir sıkıntısı olsa, içinden çıkamadığı bir durumu olsa, hastalığı olsa hemen “Üzülme sen, bu işini çözeceğim. Hiçbir şey bulamazsak yüzüğümü satarım yine de senin işini çözerim. Yeter ki sağlık olsun.” der. Onun bu sözünü işiten kişiler laf olsun diye söylemediğini bilirler. Çünkü daha önceleri birkaç kişi için yüzüğünü gerçekten satarak o kişilerin problemini çözmüştü. Eli bolalınca yüzüğünü tekrar geri alıp başka kişilere o yüzük ile umut olmaya devam etmişti. Halâ o yüzük ile insanların sıkıntılarından çıkmaları için onlara destek oluyor. Moral veriyor. Bu moralin değeri o kadar büyük ki…
Sıkıntılarından kurtulmaları için umut olduğu, destek olduğu insanların birçoğunun sıkıntısı yüzüğün satılmasına gerek kalmadan çözülüyor. Ancak sıkıntı halindeki bir insan için yanında birinin olduğunu bilmesi, hem de kendisi için maddi ve manevi değeri olan bir yüzüğü gözden çıkartacak kadar yanında olduğunu bilmesi muhteşem bir şeydir. Çünkü bu zamanda toplum egoizmin idaresine girmiş durumda. ‘Ben’ merkezli hayatını sürdüren bencil insanlar kaplamış her yanı. Bırakın ikinci, üçüncü dereceden akrabayı, bırakın arkadaşı, birinci dereceden akrabalarının, ebeveynlerinin, kardeşlerinin sıkıntılarını duymak istemeyen insanlarla dolu etraf. Hâl böyle iken sizin için her şeyi ile umut olmaya çalışan bir insanın değerini siz düşünün. Umarım Allah herkesin karşısına böyle dostlar, akrabalar çıkartır.
O güzel insanda fark ettiğim bir şey daha var. Sanki başkalarına umut oldukça kendi umudu yeniden filizleniyor gibi… Umut oldukça umudu artıyor insanın demek…
Yaşadığı zorlukları bir başkası yaşasa yıkılır, dediğim insanlar tanıyorum. Fakat bu insanların umudunun rahatlık içinde olanlardan çok daha diri olduğunu görüyorum. Rahatlık içinde olan insanlardan çok daha fazla hayata sarıldıklarına şahit oluyorum. Ve içlerinde hep yeşil kalan o umudu, umutsuzlara da aşıladıklarını hayranlıkla izliyorum.
Gözlemlediğim ve şahit olduklarımdan yola çıkarak şu kanıya vardım. Her insanın bir ‘Umut Yüzüğü’ olmalı… Hem kendisi için hem umutsuzluğa düşenlerin elinden tutabilmek için. Lakin ‘Umut Yüzüğünü’ herkes taşıyamaz. ‘Umut Yüzüğünü’ taşıyacak insanın önce çevresine umut olmayı isteyecek kocaman bir yüreği olması gerekir…
Umutlarımızın hep diri olması, umutsuzlara umut olabilecek kadar büyük ve güzel bir yüreğimizin olması dileğiyle.
Saygılar, sevgiler.