VEFA, İLK ÖNLÜK

Vefa sözlük anlamına göre yaşanmışlıklara saygı duymak, birçok şey paylaştığı insanları hatırlamak demektir. Dostluk, arkadaşlık ve ilişkilerde sürekliliği sağlamak, kıymet bilmektir. Sözünde durmak vadettiklerini yerine getirmek, sadık olmaktır. Tasavvufta ise kulun, Kalu-Bela’ da Allah’a verdiği sözü tutması demektir. Kulun dünyada kaldığı süre içerisinde Allah’ı anması, ona döneceğini bilerek yaşaması, varlığını ve birliğini kabul etmesidir tasavvufa göre vefa…
Sözlük anlamları bir paragrafa sığsa da vefayı hayatımıza nakşetmek yıllarımızı hatta ömrümüzü alır. Vefa öyle anında gösterilebilen bir şey değildir. Vefanın yollarında imtihanlar, taşlar, dikenler vardır. Menfaatlerimizi terk etmemiz gerekir yerine göre. Yerine göre yıllarca gönlümüzün en güzel yerinde saklamak gerekir bize yapılan iyiliği, gösterilen dostluğu. Ve en ihtiyaç duyulduğu anda sadakat tacı takarak sunulmalıdır vefa. Vefa örnekleriyle süslenmiş çok hayatlar vardır. Kimisine şahit olmak bize nasip olur. Kimisi ise vefanın en büyüğünü yaşarken, sessizlik kumaşlarına sararak mücevher gibi korur…
Vefayı en çok hak edenler belki de aramızdan ayrılmıştır. Mübarek Kurban Bayramını geride bıraktık. Arife gününde kabir ziyaretlerimizi yaparak vefat etmiş yakınlarımıza dualarımızla gösterdik vefamızı. Kabirlerin arasında yakınlarımızı tek tek gezerken çok manidar cümleler duydum. Gayri ihtiyari cümlelerin sahibini aradı gözlerim. Kafamı çevirdiğimde, üç dört metre ötede bir kabrin başında, altmış yaşlarında bir amcanın torunu ile konuştuğunu gördüm. Amcanın, torunun ruhuna nakış gibi işlediği cümlelerdi onlar.
“Torunum bu kabirde yatan kişiyi tanıyor musun? Daha önce ki kabir ziyaretlerinizde baban, büyük ihtimal anlatmıştır. Çünkü bu kabirde yatan kişiyi ona anlatırken, ‘sen de ileride çocuklarına anlat’ demiştim. Ama ben yine de anlatayım. Burada yatan kişi falancadır. Benim için önemi büyüktür. İlk okula başlayacağım zamanda, önlüğümü burada yatan amca dikmişti. Ve durumumuzu bildiği için para almamıştı. Beni incitmemek adına ‘Okula ilk başlayanlara hep hediye ediyorum.’ demişti. Yıllar sonra öyle olmadığını anladığımda çok sevdiğim o amcaya sevgim ve saygım katlanarak arttı. Büyüyüp meslek sahibi olduğumda onu hiç unutmadım. Sağlığında, memlekete her geldiğimde, hediyemi alıp ziyaretine giderdim. Hediye onun için ne kadar önemliydi bilemiyorum ama beni görünce çok mutlu olurdu. Onun mutluluğu kendimi iyi hissettirirdi. Vefat ettiğinden beri de her bayram kabrini ziyaret etmeden geçmem. Ne zaman anneme, babama dua hediyeleri göndersem onun ismini de söylerim. Siz de öyle yapın torunum. Bir gün ben de vefat ettiğimde, bana dua ederken onun adını da söyleyin. Ona da hediye edin. O benim için çok önemli. Benim ilk önlüğümü o dikti. Belki de o önlüğü dikmeseydi, okula gittiğim ilk gün eğitim hayatıma kırgın başlayacaktım. Belki de o kırgınlık okuyup meslek sahibi olmama engel olacaktı. Bir önlük deme evladım. O önlük bir hayat kurtardı belki de.
Yaşlı amcanın torununa anlattıklarında çok dersler vardı. Öncelikle vefanın böylesini takdir etmemek, hayran olmamak mümkün değil. Yıllarca kendisine dikilen önlüğün ona hissettirdiklerine şükür ederek, diken ellerin sahibine vefa göstermiş. Yetmemiş ölümünde sonra vefasını dualarla süslemiş. Yine yetmemiş, oğluna hatta torununa dualarına katmaları için vasiyet etmiş. Muhteşem bir vefa örneği. Ancak bu vefa örneğinden daha güzeli, vefa gösterilen insan. Ne kadar zor bir zamanda ne kadar güzel bir şekilde küçük bir çocuğun gönlünü fethetmiş ki aradan yıllar geçmesine, o küçük çocuğun dede olmasına rağmen fethin izleri silinmemiş. O fetih kabre girdiğinde dualar olarak geri dönmüş. Belki de yaşlı amcanın nesli kesilene kadar da dualar devam edecek… Bir çocuğun gönlüne ektiği tohumun meyvelerini ahirette bile yemeye devam edecek o terzi…
“İşte böyle olmalı.” Dedirtiyor bu hikâye bize. “Çocukların gönlüne iyilik tohumları ekilmeli.” Dedirtiyor. “İyilik öyle naif öyle hassas öyle içten yapılmalı ki vefaya ışık tutmalı, unutulmamalı. Vefa öyle olmalı ki yıllarca, nesillerce gösterilmeli.” Dedirtiyor. Ve şöyle dua etmek geliyor içimden. “Allah’ım bize çocukların gönüllerine iyilik tohumları ekebilmeyi, vefa gösterebilecek kadar sağlam olabilmeyi, vefa gösterilecek kadar iyi, naif, içten olabilmeyi nasip et.” Dilerim dualarımız kabul olur.
Saygılar, Sevgiler.