Aylardır hasretini çekip dört gözle beklediğimiz kar , nihayet yüzünü gösterdi bize . Geçtiğimiz günlerde doyasıya özlem giderdik kendisiyle , çocuklar kadar eğlenmeyi beceremesek te o masum beyazı kucakladık sevgiyle ve bir de kardan korkuluk yaptık , başlangıçta niyetimiz kardan adam yapmaktı amma velakin meydana getirilen eser pek ürkütücü oldu .
Soğuk havayı ciğerlerimize çekerken üşümedik dersek yalan söylemiş oluruz ziyadesiyle üşüdük fakat bu üşümeyi öyle çok beklemiştik ki , hiç şikayet etmedik halimizden .
Önce havada ciddi bir ısı düşmesi meydana geldi sonrasında gök yüzünden usul usul pamukçuklar yağdı , evlerin çatıların sokakların üzerine . Meğer ağaçlar da ne çok beklermiş karı , en güzel elbiselerini hiç itiraz etmeden geçiriverdiler sırtlarına . İtiraf edelim her zaman ki gibi muhteşem görünen yine tabiat ananın kendisiydi . Apartman aralarında henüz ruhunu teslim etmemiş , katledilmemiş birkaç ağaç birkaç çalı çırpı , yeşille beyazın uyumuyla görülmeye değerdi doğrusu .
Gelelim küçük misafirlerimiz kuşlara , onları unutmadı annem , hele bir sabah resmen kuş cıvıltılarıyla uyandım . Sokak kedi ve köpeklerini ortalıkta pek göremesek te belli ki onlarda kuytu bir sığınak bulmuşlardı kendilerine bir yerlerde . En azından ben öyle ümit ettim tüm kalbimle .
Durdu durdu yağdı kar , soğukla aram hiç hoş olmasa da yüreğime öyle güzel duygular serpiştirip gitti ki üşüdüğümüze değdi . Her gün ekmek teknesinin kapısını açmak , günlük rızkını kazanmak peşinde olan esnafın ve işlerine giden diğer çalışanların duygularını bilemem lakin kahvem masamda , klavyenin başında , gök yüzünden yağan karın ilhamıyla yazmak ruhumdaki umutları canlandırıp dile getirdi . Ve güzel dileklerimle sıkıca sarıldım kelimelere beni her koşulda destekleyen inançlı cümlelere .
Karla kaplı ağaç dallarında oradan oraya kanat çırpan serçelerin yaşama azmi , hayranlıkla takdiri ve emeğin kıymetini bir kez daha serdi gözlerimin önüne .
Arada kadrajımıza takılanları görüntülemeyi de denedik hani fena seyirlikler de çıkmadı değil .
İddiasız , tamamen amatörce çekimler yaptık ölümsüzleştirdik an içindeki o ince güzelliği .
Beyazlarla kuşatılmış etraf , ne zamandır içinde kaybolduğumuz renk karanlığını hatırlattı bize , ihmal ettiğimiz geldi aklımıza , derinlerdeki çocuk saflığındaki beyazı . Karın rengiydi , bulutların rengiydi her düştüğünde usulca kalkmasını bilen umutların rengiydi o . Şimdi bizimleydi işte , penceremizin kenarında , kapımızın eşiğinde , avuçlarımızla yakaladığımız dua gibi aşk gibi sevgi gibi .
Kırk yıllık ahbabımızla karşılaşmışız gibi sımsıkı sarıldık birbirimize , dudaklarımıza değen soğukluğa rağmen ne büyük can suyu oldun sen varlığımıza .
Kar ; beyazın masum yüzü ,Yaradan’ın doğaya ihsan ettiği nimet , bolluk bereket temizlik ne kadar yazsak cümleler yarım , kelimeler eksik .
Geç gösterdin bu sene nazlı yüzünü , özlettin beklettin , haklı sebepler eşliğinde belki biraz da sitem ettin lakin hoş geldin sefalar getirdin …