KİTAPLAR BENİ BULUYOR

Cevabın anlamı sorunun mahiyetinde gizlidir. Doğru soruları soran eninde sonunda doğru cevaplara ulaşır.[1] Hayat sorular ve cevaplar arasında mekik dokur. İmtihanın gereğidir bu. Kimi zaman bize sorulan soruların doğru cevaplarını ararız, kimi zaman da en doğru soruyu sormak için arayış içerisine gireriz. Yani sorular ve cevaplar imtihanımızın temelini oluşturur. O temel arayışlarımızla yükselir, bina olur. Arayışta ana unsur, doğru cevabı bulma gayretidir. Gayretimiz ne yönde ise istikametimiz o yönde olur.
Doğru soruları ve doğru cevapları nerede aradığımız önem arz eder. Yanlış yerde doğru cevaplar aranmaz. Ancak yanlış yere bakmak doğrunun kıymetini hissettirir insana. Yaşanılan hiçbir deneyim boşa gitmez. Yeter ki muhakemesi doğru yapılsın.
Kimi zaman hayatın içinde arar insan doğru soruları ve cevapları. Kimi zaman başkalarının hayatlarında… Kimi zaman doğanın içinde, mahlukatın eylemlerinde arar insan doğruyu. Kimi zaman kitaplarda bulur aradığını, satır aralarından “Buradayım.” dediğini duyar doğruların. Yeter ki aramaya niyeti olsun, arayan aradığını mutlaka bulur. Er bulur geç bulur, ummadığı yerde bulur. Ama mutlaka bulur. En güzeli de yolun sonunda kendini bulur, arayan.
Arayışlarının doğru cevaplarını çoğu zaman kitaplarda bulmuş birinden bahsedeceğim bugün sizlere. Çevresinde vefakâr, cömert, mücadeleci ruhuyla tanınan bu büyüğümüz aynı zamanda çok iyi bir okuyucudur. Onu elindeki helvayı, ekmeği ya da herhangi bir yiyeceği çevresindekilere dağıtırken, okuduğu bir bilgiyi etrafındakilerle paylaşırken ya da öğrenmek istediği bir konu hakkında soru sorarken görür insanlar. Doğru soruları ve cevapları arama gayretinde olanlar için bu büyüğümüzün canlı bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde bir telefon konuşmamızda çok güzel bir cümle söyledi. O cümle bu yazımıza ilham kaynağı oldu. O cümleyi söylemeden önce konuşmamızın bir kısmını nakletmek istiyorum. Okuduğunuzda konuşulanların teması zihninizde yer edinecektir.
Emekli bir öğretmen olan bu büyüğümüz, konusu terör olan bir kitap okumuş. Okuduğu bu kitap bugüne kadar, terör konusunda, aklında biriken bütün sorulara cevap vermiş. Yazarını araştırmış. Bir üniversitede profesör olduğunu öğrenmiş. Uzun uğraşlarının sonucunda telefon numarasını bulmuş. Ancak aradığı numaraya ulaşamamış. Sonunda kitabın üzerinde, okurların kitapla ilgili fikirlerini belirtmeleri için, yazılmış olan mail adresine yazmaya karar vermiş. Teknoloji ile arası pek iyi olmadığından mail konusunda benden yardım istedi. “Bu kadar doğru yazan, bütün sorularıma cevap bulduğum bu kitabın yazarı ile mutlaka konuşmam gerekiyor. Ona soracaklarım var. Aradığımı ve ona ulaşamadığımı mailde belirtir misin?” dedi. Günün ilerleyen saatlerinde kitabı yazan profesörün, büyüğümüzün aramalarına dönüş yaptığını öğrendim.
Okumayı, araştırmayı seven büyüğümüzün bu gayretleri hepimize örnektir. Sorularına doğru cevapları bulmanın mutluluğu ve dimağında oluşan yeni sorulara cevaplar bulma heyecanıyla kitabın yazarı ile görüşme isteği arayışlarımızın nasıl olması gerektiği hakkında bize fikir vermektedir.
Konuşmamızın devamında kitapta yazılanlardan bahsetti. Kitabın onu etkileyen yanlarını anlattı. Öyle güzel anlattı ki daha önce o kitabı okumamış olmama üzüldüm. “Mehmet amca sen nereden buldun bu kitabı?” diye sorduğumda “Kitaplar beni buluyor.” dedi. “Gittiğim yerlerde kitapçıları dolaşırım, ilgimi cezbeden kitaplar var mı diye bakarım. O gün gittiğim bir kitapçıda bu kitabı gördüm. Yemek için ayırdığım para ile bu kitabı aldım. Sonrasında eve aç döndüm.” diye ekledi gülerek.
Konuşmamız boyunca örnek aldığım, hayatıma sentezlemek istediğim çok şey oldu. Ama “Kitaplar beni buluyor.” cümlesi ilham kaynağım oldu. Çünkü bizim arayıp bulduklarımızdan çok bizi bulanlar hayatımızın çizgisini yansıtır.
Örneğin; sürekli maddi kazanç peşinde koşan insanları, bu yöndeki insanlar ve eylemler bulur. Marangozu mobilyaya ihtiyacı olanlar, fırını ekmek arayanlar, avukatı haksızlığa uğrayanlar, mankeni ajanslar bulur. İyi ve doğru yolda olanları iyi ve doğrular bulur. Yanlış ve yasak işlerle uğraşanları kötüler bulur. Yani ne ile uğraşıyorsak bizi o yöndeki insanlar ve eylemler bulur. Bu sebeple “Kitaplar beni buluyor.” cümlesinden çok etkilendim. Çünkü bu cümlenin içinde tevafuk var.
Tevafuk ilahi iradedir. Tesadüf diye bir şeyin olmadığının kanıtıdır tevafuk. İlahi kudret ile birbirine uygun olanların denk getirilmesidir. Allah’ın, kuluna uygun olanı karşısına çıkarmasıdır tevafuk.
Bize uygun olan ne idi? Bizim karşımıza şimdiye kadar neler çıkmıştı? Ya da bizi bulanlar ne idi? Kitaplar bizi bulmuş muydu? Aslında bu sorular ve cevapları aynı zamanda imtihanımızın temelini oluşturan soru ve cevapları nerelerde, hangi yöntemlerle aradığımızın da anahtarıdır.
“Kitaplar beni buluyor.” cümlesi kadar güzel cümlelerin hayatımızda yer etmesi dileği ve duasıyla…
Saygılar, sevgiler.
[1] Gök Kubbenin Altında, İbrahim Kalın, Sayfa 9, Mecra Yayınları