Hülya Ekmekci Yazıları

FORMÜLÜ REDDETMEK

İnsan etkilenen ve etkileyen bir varlıktık. Etkilere tepkiler geliştiren bir varlıktır. Bulunduğu her ortama uyum sağlayabilme yeteneğinin temelidir bu iki özellik. İnsan her olaydan, hayatına giren her insandan, şahit olduğu her konuşmadan, okuduğu her kitaptan etkilenir. Öğretileri ve hayat tecrübesi ile etkilendiklerini hayatında ve kişiliğinde sentezler. Etkilendiği her ne varsa bir zaman sonra hayatının içinde […]

Devamını oku
ARMUT PEKMEZİ

Yıllar yıllar önce soğuk bir Aralık sabahıydı. On yaşındaki küçük kızın ailesinden ayrılmasının üzerinden tam iki buçuk ay geçmişti. Geçmek bilmeyen koskoca iki buçuk ay… Saat saat, dakika dakika hatta saniye saniye sayıyordu hasretine eklenen günleri küçük kız. Ne zordu ailesinden ayrı kalmak. Annesinin şefkat kokan sinesinden, babasının başını yasladığı omuzundan, kardeşlerinin şen kahkahalarından ayrılmak […]

Devamını oku
ŞÜKÜRDEN SIRRA BİR YOLCULUK

Gördüğümüz, bildiğimiz, hissettiğimiz ile yaşadığımızı düşünürüz hep. Oysa gözle göremediğimiz, hissedemediğimiz, varlığını dahi bilmediğimiz ne çok şey vardır hayatımızda. Yokluğuna maruz kalmadan, varlığını hissedemediğimiz ne çok şey güzelleştirir hayatımızı. Sadece vücudumuzda dahi bilemediğimiz sayısız nimet vardır. Tırnak uçlarımızdan tutun da saç tellerimize, burun kıllarımıza kadar bilemediğimiz, hissedemediğimiz nimetlerle donatılan varlıklarız. İnsan nimeti kabul ettiği ölçüde […]

Devamını oku
YEŞEREN TARLALAR

Sınırsız olduğunu sandığımız hayatı hunharca yaşamanın adına, hayat telaşı, diyoruz. Hep bir telaş içerisindeyiz. Hep bir yerlere yetişme kaygısı güdüyoruz. Mücadeleden mücadeleye savuruyoruz kendimizi. Dur durak bilmeden ilerlemenin peşindeyiz. Bunu da başaralım… Şuna da sahip olalım… Biraz daha birikim yapalım… Biraz daha kâr edelim… İnsanın sonsuz ihtiyaçları var, hazırlıklı olalım… Bunlar ve bunlara benzeyen cümlelerin […]

Devamını oku
SİHİRLİ ODALAR

Soğuk, puslu bir havada gökyüzünden salına salına inen kar taneleri, ahşap evin tahta çerçeveli penceresinde dinleniyordu. Tahta çerçeveli pencerenin önünde dinlenen kar tanelerinin üzerine her saniye yenileri ekleniyordu. Az sonra kuvvetli bir rüzgâr esti. Kar tanelerinin yarısını tozuta tozuta itti pencerenin kenarından. Şanslı olan kar taneleri, ahşap evin içindeki huzuru seyretmeye başladılar. Ak saçlı, ak […]

Devamını oku
YAŞAMA SEVİNCİ – GENÇ RUH

Dünya da insanlık da türlü türlü dönemlerden, zorlu sınavlardan geçmiştir. En zor dönemler savaşların ve felaketlerin ayyuka çıktığı dönemlerdir. Toplumun en küçük ferdinden, devletler hukukuna kadar her şey ve herkes etkilenir bu zorlu geçişlerden. Bizler de toplumun bireyleri olarak son dönemlerde yaşananlardan oldukça fazla etkilendik. Depremler, yangınlar, seller, Filistin’deki katliam, vatan için şehit verdiklerimiz… O […]

Devamını oku
ŞEHADET YOLU

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı:Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı:Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.İstiklâl Marşı’mız ile başlamak istedik sözlerimize. İstiklâl Marşımız bizlere ne güzel öğüt vermiştir. Bu topraklar şehit kanlarıyla sulanmıştır. Bastığımız yer toprak değil şehit yurdudur… Vatanımızın bağrı şehitler yurdu gibidir… Vatanımızın bağrı yine şehitlere açıldı geçtiğimiz […]

Devamını oku
DİLİNİ KAYBEDEN KENDİNİ KAYBEDER

İçinde yaşadığımız medeniyet karakterimizin hamurunu oluşturur. Dünyaya bakış açımızdan hayal alemimize, oturup kalkışımızdan düşünce yapımıza, sosyal hayat anlayışımızdan konuşmamıza kadar içinde yaşadığımız medeniyetle yoğruluruz. Kötülüğe karşı duruşumuzu ve iyilik anlayışımızı da belirleyen içinde yaşadığımız medeniyettir. Bizler yetişme çağlarımızda medeniyetimizin hayatımız üzerindeki etkilerini anlayamayız çoğunlukla. Ancak biz anlayamadan iliklerimize kadar işlemiştir medeniyetimizin kendini yaşatan hücreleri. Farklı […]

Devamını oku
YOLCULUKLARIMIZ YARIM KALMASIN!

Kâinat, ruh ve düşünce dünyamızda bizleri şahane yolculuklara çıkartacak, tefekkür ettirecek ibret nişaneleriyle doludur. Bu yolculuklarımızın sonunda ömrümüzün kâr-zarar tablolarını görürüz çoğu zaman. Manevi bilançomuzun neticesini değerlendiririz. Değerlendirmelerimizin sonucunda kayan şirazelerimizi düzeltmeye çalışırız. Sağlam bir muhasebe yapabilirsek hayattaki duruşumuzu, insani durumumuzu adilce değerlendirip sınırlarımızı, olmazlarımızı, olurlarımızı, kurallarımızı ilahi emre göre yeniden belirleriz. Ruh ve düşünce […]

Devamını oku
5 / 17